Pazartesi, Kasım 03, 2008

ORTALIK AJAN KAYNIYOR!

DHA kaynaklı haberin başlığı "CIA ajanı ABD'li kadın hakkında yakalama emri çıkarıldı!" şeklinde yer aldı milliyet.com.tr'de. Oldum olası bu haberlere aklım ermemiştir.

Nasıl olur da elin ajanı elini kolunu sallayarak Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar girip de oradaki halkı kışkırtmasına ya da bir takım telkinlerde bulunmasına göz yumulur?

Bu ülkenin hiç mi jandarması, polisi, gizli servisi yoktur da bunlar hakkında haberdar olunmaz?

Hadi, cumhuriyetin ilk yıllarında anlarım, sistem oturmamış, polisin, jandarman, gizli servisin falan yok da elin Rus, İngiliz ya da Alman ajanı gelip oralarda isyanlara ön ayak olabilir de, bugün, bilgi ve iletişim çağında nasıl oluyor de ayakta uyuyoruz, biri bana anlatsın!

Haberden bir bölüm:

"Budist olan ve iyi derecede Kürtçe konuşabilen (Barbara Anna) Lakeberg'in Kuzey Irak'ta insan hak ve özgürlükleriyle ilgili bir dernek kurduğu, bu derneğin bir şubesini ise Diyarbakır'da açmak istediği, bu konuda da sanıklar Hüseyin Bulut ile Aydın Tunçyüzlü'den yardım istediği telefon görüşmeleri ve sanıkların ev ve işyerlerinde ele geçen dokümanlardan belirlendi."

Günaydııın, hade uyanın da balığa çıkalım(!)

Kadın Kürtçe öğrenip de gelmiş, vay bee ne kadar da masumane(!) üstüne hak ve özgürlükler içerikli bir dernek kurmuş (yabancı biri nasıl oluyor da burada dernek kuruyor o da ayrı bir tartışma konusu ya...) Ne zaman ki Diyarbakır'a geçiyor, bizimkiler o zaman işkilleniyor...

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yakalama emri çıkarmış, Polisin her yerde aradığı Amerikalı kadın ajan Barbara Anna Lakeberg'i ara ki bulasın... Hay Allah, nereye girmiş olabilir ki (?) Adalet Bakanlığı da Başsavcılıktan konuyla ilgili bilgi istemiş.

***

Şimdi filmi tersine çevirelim ve söz konusu Anadolu değil de ABD'nin Arizona bölgesi olsun. Bizden de yağız bir Anadolu delikanlısı gidip orada Kızılderili Siu kabilesinden arta kalan torunlarını Sam amcaya karşı örgütlemeye çalışsın! (Gerekiyorsa siu dilini bile öğrenmiş olsun:)

Ne olacak dersiniz?

Ya da bir delikanlımız çıkar mı bu işe gönüllü?

Geçin ABD'yi, İngiltere'de benzer bir girişimde bulunsak veya Almanya'nın Bavyera eyaleti kırsalında (!) böyle bir şey denense, Fransa Korsikalıları için de böyle bir girişim söz konusu olsa, Finlandiya'da asimile olan Sami halkı ve Yunanlıların katlettiği Çimerya Arnavutları'ndan kalanlarını örgütleme şansı doğar mı?

Bizim gizli servisimiz böyle bir çaba içine girer mi ki acep, yeltenir mi böyle bir şeye?

-Hadi canııım ne gereği var değil mi, işin mi yok, otur oturduğun yerde(!)

-İyi ama onlar neden gelip Kürtleri bize kışkırtmak için çabalar, ne zorları var ki bizimle?

-Evet, zurnanın "zart" dediği yer de burası işete...

***

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bizim medyamızda yer alan bir haber gözüme ilişmişti. (Tam anımsamıyorum ama belki de bir yazarımızın köşesinde de okumuş olabilirim) Olay aynen şöyle:

ABD, yeni kurulan Azerbaycan'a büyükelçilik açmış. Bakü'deki Azerbaycan'ın kuruluş kutlamalarında bizim üst düzey bakan, başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı'nın yanı sıra ABD adına büyükelçileri de ordaymış.

Konuşma yapmak üzere ilk ABD Bakü büyükelçisi de kürsüye gelip konuşmaya başlayınca herkes şaşkınlıkla büyük elçiyi dinlemiş, zira Türkçe, üstelik Azeri Türkçesiyle konuşmasını yapmış.

Tören sonunda bizim gazetecilerden biri, yarı hayranlık, yarı da şaşkınlıkla büyükelçinin yanı kadar yanaşıp Azeri lehçesini nasıl öğrendiğini sormuş. Büyükelçi de (Belki de kafası iyi idi o sırada) "Benim Bakü'ye büyükelçi olacağım 20-25 yıl önceden belliydi!" gibi bir açıklama yapmış...

-Nasıl yani?

Büyükelçinin verdiği tarihlerde Azerbaycan diye bir devlet ortada yok ve Sovyetler Birliği ABD'nin en büyük düşmanı...

***

Şimdi, bir CIA ajanının Anadolu topraklarında cirit atmasına şaşırıyoruz.

-Kürtçe biliyormuş...

-Dernek kurmuş...

-Halkı provoke ediyormuş...

E bunları bilmeyen yok ki, herkes biliyor ki tüm ajanlar cirit atıyor, gülle topluyor, altımızı oyuyorken biz öylece baka kalıyoruz ve şaşırmaya devam ediyoruz!

Kaynak: http://www.dorduncukuvvetmedya.com/dkm/article.php?sid=11028

Hiç yorum yok: