Bursa’da AKP’nin bu kadar açık ara kazanması benim için
sürpriz olmadı. Tahmin ettiğim gibi AKP ve Recep Altepe çok rahat bir şekilde
koltuğunu korudu. Altepe de üst üste 2. defa Bursa BŞ Belediye Başkanı seçilerek
tarihe geçti.
Ama esas şaşırtan beni Türkiye genelindeki AKP oylarının
düşmemiş olması.
Doğrusunu söylemem gerekirse, son aylarda yaşananlardan
sonra, (birçok kişi gibi) AKP’nin ciddi
bir oy kaybına uğrayacağını düşünüyordum.
Özellikle Egemen Bağış’ın kutsal kitabımız Kuran ve bakar
suresi hakkında söylediklerinden sonra muhafazakâr kesimin, içişleri
bakanlığındaki Suriye konulu son toplantısından sızdırılan konuşmaların da
milliyetçi oyların kopmasına neden olacağını ön görmüştüm. İşin içine cemaat
oyarlının da, CHP, MHP ve Saadet Partisi’ne kayacağını varsayıp AKP’nin ciddi
bir oy kaybı yaşayacağı beklentisindeydim.
Yanıldım.
Anlaşıldı ki, cemaat oyları sanıldığı gibi siyasetimizde
etkili değilmiş…
AKP cemaatten sonra yeni ittifakı PKK ve BDP aracılığı ile
Kürt oyları daha etkin rol oynamış. Özellikle de batıda yaşayan Kürtlerin
oyları, yerel seçimin gözlerden kaçan, en hassas, dengeleri etkileyen kilit
öneme sahip olduğu anlaşıldı.
***
Bu son seçimin sonucunun (bireysel anlamda) tek kaybedeni bence Kemal
Kılıçdaroğlu oldu. CHP genel başkanı, AKP karşısında daha önce, İstanbul
Belediye Başkan adayı olarak, 2009 yerel seçimlerinde, Genel Başkan olarak 2011
Genel seçimleri ve bu son seçimler olmak üzere üçüncü yenilgisini yaşadı.
Kılıçdaroğlu iyi, dürüst ve temiz bir siyasetçi olabilir, lakin bu özellikler Türk
halkı için bir önem taşımıyor. (Aiziz Nesin'in kemikleri sızlıyordur) Temiz ve dürüst olmak avantaj değil, aksine ciddi bir zaaf olarak görülebilmekte. Bu özelliklerin bir işe yaramadığı anlaşıldı ve
bence Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa mitinginde verdiği sözünü yerine getirip hemen
istifa etmeli.
Zira mazereti yok…
***
Gelelim AKP Bursa’ya.
Recep Altepe, bugüne kadar icraatlarıyla benim için hayal
kırıklığı yaratmış olsa da, yaptıkları ve yapmadıklarıyla AKP’nin Bursa’da
gösterebileceği en doğru adaydı. Her ne kadar temayül yoklamalarında parti
teşkilatı tarafından sevilmediği ve istenmediği anlaşılsa da Bursa yerel medyası ile ilişkileri sayesinde ciddi bir başarıya ulaştı. Altepe'nin yeni döneminde daha dikkatli
olup, hem kendi, hem de kentin imajına zarar veren bazı isimlerden
kurtulacağını düşünüyorum.
Özellikle de (beni de ilgilendirdiği için) kültür ve sanat
konularında Bursa’nın uluslararası perspektifini genişletecek organizasyonların
önünü açacak girişimler yapması gerektiğini anımsatmak isterim.
Onarılan o ata yadigarı o hanlar-hamamlar, açılan kültür merkezlerinin
içini doldurmak, dünyaya bu eserleri göstermek, tarihimizi anlatmanın en etkili
yolu, sinema, müzik ve tiyatrodur.
TOKİ Doğanbey’de düştüğü yanlışından sonra yeni döneminde
Recep Altepe’nin çok daha dikkatli olacağını tahmin ediyorum…
CHP adayı Necati Şahin’in kaybetmesindeki en büyük etkenin
de ne yazık ki, Altepe döneminde yapılan bazı çalışmaları “bozmak-yıkmak” gibi
açıklamalarla sevimsiz bir görüntü çizdiğini söylemek yanlış olmaz.
AKP Bursa'da hiç şansı olmadığı Nilüfer Belediyesi ile Mudanya Belediyesi dışında tüm ilçelerde üstünlük sağlamayı başardı.
Bu arada CHP, Nilüfer Belediyesi'nde yine kazanırken 4. kez başkan Seçilen Mustafa Bozbey de Bursa'da ayrı bir rekora imza atarak, rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı!
AKP Bursa'da hiç şansı olmadığı Nilüfer Belediyesi ile Mudanya Belediyesi dışında tüm ilçelerde üstünlük sağlamayı başardı.
Bu arada CHP, Nilüfer Belediyesi'nde yine kazanırken 4. kez başkan Seçilen Mustafa Bozbey de Bursa'da ayrı bir rekora imza atarak, rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı!
***
Sonuçta genel olarak baktığımızda AKP kazanan, CHP ve
Kılıçdaroğlu ile birlikte özellikle de cemaatin kaybeden olduğunu söyleyebiliriz
Önümüzde çok karmaşık, stresli günler olduğunu görmek için kâhin
olmaya da gerek yok. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Haziran 2013’ten bu yana
ülkeyi germesinin bundan sonra da devam etmesi, geleceğe yönelik umutlarımızı
karartıyor.
Ha bu arada, elektrikler bazı yerlerde bilerek kesildi, sandıkta şu oldu, bu oldu, medya desteği AKP'den yandaydı, Suriyeli çakma vatandaşlar, yakılan oylar vs vs, derken, AKP ve RT Erdoğan Türk siyasi tarihine, kolay kolay unutulmayacak şekilde damga vurdu.
İster sevin, ister sevmeyin, ağlayın zırlayın ama Türkiye bu!
Not: Yazıyı kaleme aldığım saatlerde özellikle Ankara’da Mansur Yavaş ile Melih Gökçek başkanlık yarışı kesinleşmemişti.
İster sevin, ister sevmeyin, ağlayın zırlayın ama Türkiye bu!
Not: Yazıyı kaleme aldığım saatlerde özellikle Ankara’da Mansur Yavaş ile Melih Gökçek başkanlık yarışı kesinleşmemişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder