Kim daha gavur?
..ya da kim daha vicdanlı?
Hani Kurtuluş Savaşı’nda denize döktüğümüz
şu işgalci Yunanlılar var ya, onların torunlarından söz ediyorum…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep mitingini dinledikten sonra, işte
bunu düşündüm. Hoşgörü dini Müslümanlığın bir mensubu, en üst düzeye çıkmayı
başarmış biri “bu kadar zalim olabilir
mi?” diye sorguladım ve kendimden utandım!
Peki bu zulmü kime
karşı yapıyor bu lider? Kendi gibi Müslüman olan ama partisine oy vermeyen
ve kendisini eleştiren halkına…
Defnedilmesinin
henüz ertesi günü, 16 Kg’lik bedeni bile soğumamış mazlum Berkin Elvan’ın
yüreği yaralı anasını ve babasını toplanan kalabalığa yuhalattırdı.
Olaylar sırasında
öldürülen bir başka genç Burakcan
ile Berkin ve ailesini “bizden ve onlardan” diye ayrıştırarak ötekileştirdi.
Böyle bir vicdansızlık bu topraklarda daha
önce görülmemişti.
Erdoğan’ın kendi
tabanını provoke etmeye, (tıpkı Gezi
Parkı direnişinde olduğu gibi) devam etti!
Peki kim bu AKP
tabanı?
Üstat Ahmet Hakan, “Benim
tanıdığım AK Parti tabanı” başlıklı Hürriyet
Gazetesi’ndeki köşesinde bu konuya değindi…
“Benim tanıdığım AK Parti tabanı, Kavga
istemez, çatışma istemez, provokasyon istemez, düşmanlık istemez, gazap
istemez, kin istemez, benim tanıdığım AK Parti tabanı, Merhamet ister, huzur
ister, barış ister, rahmet ister, mağfiret ister, tahammül ister, yaratılanı
yaratandan ötürü sevmek ister” demiş…
Ahmet Hakan’ın
tanıdığı taban böyle, ya tanımadığı ya da tanıyamadığı?
Hakan kadar olmasa
da ben de benzer bir muhafazakar çevrede yetiştim, lakin etrafımdaki AKP tabanı
ne yazık ki insanlıktan çıkmış vaziyette…
Ahmet Hakan,
yazısında ayrıca, hani “Yunan gavuru
diye aşağıladığımız komşumuz” Yunanistan var ya, işte orada yaşanan ibretlik bir insanlık
dramına da değinmiş.
AKP’liler Berkin’e
atmadıkları iftira bırakmazken (Müslümanlıkta en büyük günahlardan biridir
iftira) “Atina kendi Berkinleri için
neler yaptı?” diye sormuş. ATİNA’da düzenlenen hükümet karşıtı gösteriler
sırasında (tıpkı Berkin gibi) polis kurşunuyla öldürülen 16 yaşındaki Alexandros
Grigoropoulos adlı çocuk için yapılanları kaleme almış.
Biz ölmüş Türk
evladı Berkin’e ana avrat küfür ederken onlar Alexandros’un adını sokaklara
vermiş.
Ve daha başka…
- Yunanistan
Cumhurbaşkanı, “Bu olay hukuk devletimiz
için kapanmaz bir yaradır” diye demeç vermiş…
- Yunanistan
İçişleri Bakanı istifa etmiş…
- Çocuğu öldüren polis, hiçbir
hafifletici neden dikkate alınmadan müebbet
hapsi mahkûm edilmiş…
- Çocuğu öldüren
polisin yanındaki polisi de, “arkadaşına
engel olmadığı” gerekçesiyle 10 yıl
hapis cezasına çarptırmış...
- Yunanistan
Başbakanı, halktan ve çocuğun ailesinden özür
dilemiş…
- Çocuğun ölüm
yıldönümünde büyük gösteriler düzenleniyormuş.
Peki biz…
Biz, elhamdülillah Müslüman Türkler, Berkin
ve ailesi için ne yapıyoruz öyle? Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhafazakar
medyası ve AKP’nin dindar gençliği Berkin Elvan’a nasıl yaklaştı?
Tam da imam ve cemaat
münasebeti hasıl oldu. Çünkü tablo çok
vahim…
Görünen o ki Yunan
gavuru(!) kadar dahi vicdanlı
olamadık. Üstelik kendi insanımıza karşı bile vicdanımız kurumuş, insanlıktan
çıkmışız…
Ahmet Hakan AKP
tabanının gerçeği göreceğinden emin de, “bu
insanlar hangi ara bu kadar zalim oldu?” sorusunu yöneltiyor aklı selim,
vicdanlı yürekler…
Başbakan Erdoğan gariban bir aileden geliyor, gariban ailelerden yetişmiş polisler, gariban ailelerin çocukları Berkin, Ali İsmail, Ethem ve diğerlerini acımasızca öldürdü. Bir başka gariban ailesinin çocuğu Burakcan da gariban ailelerin yitirilmiş gençleri tarafından katledildi. Bu iki gariban ailenin babaları, acılarını yüreklerine gömüp birbirlerine başsağlığı dileyerek, dostluk mesajları verirken gariban ülkemizin gariban(!) başbakanının meydanlardan nefret tohumları ekmesinin ise makul ve mantıklı açıklamasını bulamıyorum!
Başbakan Erdoğan gariban bir aileden geliyor, gariban ailelerden yetişmiş polisler, gariban ailelerin çocukları Berkin, Ali İsmail, Ethem ve diğerlerini acımasızca öldürdü. Bir başka gariban ailesinin çocuğu Burakcan da gariban ailelerin yitirilmiş gençleri tarafından katledildi. Bu iki gariban ailenin babaları, acılarını yüreklerine gömüp birbirlerine başsağlığı dileyerek, dostluk mesajları verirken gariban ülkemizin gariban(!) başbakanının meydanlardan nefret tohumları ekmesinin ise makul ve mantıklı açıklamasını bulamıyorum!
Yunanistan kendi evlatlarına sahip çıkarken, “biz neden birbirimizden bu kadar çok
nefret ediyoruz?” sorusuna yanıt verecek bir babayiğit çıkmadı henüz!
Neden?
AKP seçmeni
öz kardeşim ve kuzenlerim benden,
RTE’ye toz kondurmayan, hırsızlık yaptığına inanmayan komşularım, gerçekleri
yazıp çiziyoruz diye hepimizden nefret
ediyor, değer verdiğim bir çok arkadaşım Gezi Parkı olayları sırasında bana küstü…
Ve ben de sormadan
edemiyorum; AKP’liler mi uzaydan geldi, yoksa biz mi Recep Tayyip Erdoğan’ın
kerametini fark edemiyoruz(!)
E hani hepimiz bu
ülkenin evladıydık, e hani Müslümanlar kardeşti?
Benim inandığım Allah,
iftira edeni, yalan söyleyeni, insanları ötekileştireni, kul hakkı, devlet malı
yiyeni, vatandaşın dini duygularıyla oynayarak kendisine rant, çıkar ve menfaat
sağlayanı lanetler!
Eğer onlar Müslümansa,
istemem din onların olsun, insanlık bende kalsın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder