Cumartesi, Mart 08, 2014

Müsaadenizle günaha girebilir miyim?

Milletvekilin biri dedi ya, “17 Aralık operasyonu, Allahın bize verdiği günah işleme özgürlüğümüze müdahaledir” diye…
Vallahi hakları varmış, adamlar günaha girme rekorlarını alt üst etmişler ki, başta Sn Başbakanımız değerli yüce insan dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın her şeyi örtbas etme çabasını gayet iyi anlıyorum artık(!)
E müsaade ederseniz rabbimizin kullarına tanıdığı bu haktan ben de yararlanmak istiyorum. (Ne de olsa Metin Külünk dillendirmeden önce bu sözü bir kısa film senaryosunda dahi olsa ilk kullanan bendim, böyle bir ayrıcalığım olsun değil mi? ;) )
Kutsal başbakanımız Erdoğan ile yarı adaşı sayılan işadamı (İnegöl’den hemşerimiz ve TFF başkanı Yıldırım Demirören’in babası) 76 yaşındaki Erdoğan Demirören ile yaptığı çok acıklı, bol entrikalı ve pek manidar telefon konuşmasına rastladım youtube’da.
Tek kelimeyle radyo tiyatrosu dinler gibi heyecanla dinledim hem de.
Fakat ben bir noktayı tam anlayamadım.
Şimdi, kudretli insan başbakan Erdoğan, terörist başı Apo ile İmralı’da yapılan görüşmelerin tutanaklarının Milliyet Gazetesi’nde manşetten yayınlanmasına fena sinirlenmiş ya…
Baba Demirören'i ağlayacak seviyeye getiriyor ve finalde ağlatıyor ya, neden onlara kızdığına takıldım.
Çünkü, sonuçta cani Apo o sözleri söylemiş ve tutanaklara işlemiş. Birileri de belli ki onları sızdırmış.
Burada kimin sızdırdığından, Milliyet Gazetesi o haberi yayınlamasından daha önemli bir durum var:
Bebek katili Apo’nun söylediklerinin içeriği.
Ne diyor vampir Apo?
“Herkes çıkacak, kimse tutuklu kalmayacak. Barış süreci başarılı olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak”
Resmen tehdit ediyor, kimi? AKP üzerinden, RT Erdoğan ve elbet Türkiye Cumhuriyeti’ni. Hem tehdit ediyor, hem de “biz Tayyip beyin başkanlığını destekleriz” diyerek AKP ile işbirliği içinde olduklarını itiraf ediyor.
Başbakan yardımcısı Bursalı hemşerimiz Bülent Arınç’ın, “Biz teröristle pazarlık yapacak namussuz ve ahlaksızlardan değiliz” lafı geldi birden aklıma.

Yüzsüz Apo’nun tehdidinden sonra hani beklersiniz ya iktidar partisinin lideri başbakan sesini yükseltsin ve gür sesiyle ”Ey Sayın Apo sen kim oluyorsun da bizi tehdit ediyorsun. Senden korksak başbakan olmazdık(!)” diye ortalığı inletsin, değil mi?
Fakat, anlı şanlı Başbakanımız RT Erdoğan, 28 Şubat 2013 tarihinde yayınlanan bu haberden sonra herkesi şaşırtan bir sessizliğe bürünüyor garip tepkiler veriyor.
Tutanakları yayınlayarak, aslında muhteşem bir gazetecilik örneği gösteren Milliyet Gazetesi’nin patronunu fırçalayarak ağlatıyor, haberi manşete taşıyanların hayatını zindan ediyor! (Gazeteden kovdurtuyor)
Bi Dakka… Van minut… Burada hepimizi tehdit eden Apo mu suçlu, yoksa habercilik yapan gazeteciler mi?
İşte şimdi günaha giriyorum dikkat!
Ey bu ülkenin başına sandıkla gelmiş ve “sandıkla giderim” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sen bu terör örgütüne ne vaatlerde bulundun, sen şehit kanları üzerine ne hesaplar yaptın da durum bu hale geldi ki, İmralı’daki ininde işlediği günahların sözde cezasını çeken terörist başı böyle bir cür'ette bulunabiliyor?
Bu cani bu aymazlığı neye güvenerek yapabiliyor?
Bu Apo vatan hainliği suçlamasıyla müebbet yemiş bir mahkûm değil mi? Nasıl oluyor da terör örgütünü yönetebiliyor?
Ey ülkeyi 12 yıldır yöneten iktidar partisi AKP, siz ne iş yaparsınız? Kime hizmet edersiniz? Siz kimsiniz?
Ey hacı Ahmet oğlu Erdoğan Tayyip Recep, yediğin içtiğin, Allahın tanıdığı günah işleme hakkından yararlanarak (çaldıysan) çaldığın ne varsa senin olsun, “Rabbinin rızası, kul hakkı için söyle, sen kimsin? Maksadın nedir?”
Bana değil, ama bu halka hesap vereceksin, ampulünle bizi karanlıkta bırakan adam, olmadı, vicdanına, hesabın kabarık, rabbim affeder mi bilemem ama ben kul olarak sana helal eder miyim hakkımı! Peki yiten 38 bin vatan evladının anası-babası helal eder mi?
Son olarak kafama takılan bir nokta daha var: Ülkenin en saygın işadamlarından biri olduğu sanılan Demirören Holding’in patronu 76 yaşındaki bir adam, neyden çekinebilir, nasıl bir açığı olabilir de, (bugün var yarın yok) bir siyasetçi önünde böylesine zavallı hale düşebilir?
Karşısında boyun eğdiği nasıl bir güç, nasıl bir korkudur bu?

Er ya da geç bazı gerçeklerin açığa çıkmasını umuyor, gururla işlediğim bu günahtan dolayı Allahın beni affedeceğine yürekten inanıyorum.
Amin(!)





Hiç yorum yok: