Çarşamba, Ocak 02, 2008

KİM TUTAR SENİ FAZIL (!)

"Orta çağ karanlığına teslim olmayacağız" demiş ünlü ve pek de besteci ve ayriyeten piyanist Fazıl Say! Teslim olmayacak, peki ne yapacak Say kardeşimiz?Ülkeden kaçacak, gidip başka diyarlarda piyanosunu tıngırdatacak! O gidince düzelecek her şey ya!

"Eyvahhhh!" diye paçaları tutuşacak birilerinin "Fazıl giderse biter bu ülke… Cahil kalacak. Ne etçez gari(!) Tühhh!"

Hey gidinin Fazıl Say'ı hey!

Sen ne diyon, ne ediyon kardeş?

Bu ülke kimleri hacamat etmedi mapus damlarında, kimler uçup gitmedi başka diyarlara; sen kim olun kı?

Gitsen n'oluuur, gitmesen n'olur?

Batar mı bu ülke?

Hıı, batsaydı, bunca hortumlamalar, bunca soygun ve talandan sonra batmaz mıydı? Sahi memleket hortumlanırken, soyulup soğana çevrilirken, halkın %90'ı krizlerle inim inim inlerken Türkiye'de miydi Fazıl?

Buradayken ya da her neredeyken; piyanosundan hiç acı nağmeler, dilinden serzenişler duyulmuş muydu?

Birden patladı Say nedense… (Biri fitilini mi ateşledi nedir(!) Öyle bir patlama ki, gören de bir şey var sanacak(!)

Aklı sıra kaçacak, kaçıp kendi paçasını kurtaracak. Tabi, vardır böyle bir hakkı, gider de gelir de...

Kim tutar ki Fazıl'ı?

Gider, kendini kurtarır da, ya kalanlar ne olur?

Kaçıp gitmek kolaydır da, zor olan mücadele etmektir. Ya piyanonun veya klavyenin tuşlarına basarak, belki de deklanşöre dokunarak, vizörden bakıp film yaparak verilir asıl mücadele. Orta "Çağ karanlığına karşı ışık yakmak gerek değerli Fazıl kardeş!"

Kolayı değil de zor olanı yapmak zor!

"Sabah 5'te kalkıyor. Bazen bir havaalanının tuvaletinde traş oluyor, yüzünü kolonyalı mendille siliyor, uçakta kahvaltı yapıyor" diye anlatmış Can Dündar bir yazısında.

Kimi de Türkiye'nin çağdaş yüzü olarak gösteriyor onu. Çağdaşlık ne demekse… Tek dişi kalmış canavara bakıp bakıp gülsek mi ağlasak mı?

Ne yapsak acep, ne etsek!

http://www.dorduncukuvvetmedya.com/dkm/article.php?sid=9816

Hiç yorum yok: