Çarşamba, Ekim 08, 2014

3 sınıf komedi senaryosu

Rahmetli Necmettin Erbakan, “Kanlı mı olacak, kansız mı?” diye sormuştu, yıllar önce…
Sanırım bu sorunun yanıtını alacağımız günlerin içindeyiz…
İki terör örgütü var karşımızda. IŞİD ve PKK…
“Hangisi daha acımasız, hangisi daha zalim?” sorusunun yanıtını dün sorsaydık başka, bugün sorarsak başka yanıtlar alacağımız kuşkusuz…
Ama ortada bir gerçek var: Al IŞİD’i, vur PKK’ya…
İnsanlık, modern çağların vicdani ilkelliğini yaşıyor.
Dün, bebekleri, nineleri katleden, çocukları dağa kaçıran, canlı bombalarla terörü yayan, korku salan, acemi erleri kurşuna dizen PKK terör örgütü ile kafa kesen, kadınlara tecavüz eden, sinek gibi insan öldüren, yağmalayan IŞİD arasında bir fark görülmüyorken, PKK kıskacına girmiş bir kısım Kürt kardeşlerimin bize horozlanması niye?
***
IŞİD’e demokratik ve çağdaş tepki göstermekse maksadınız, eyallah; hep beraber çıkalım meydanlara, el ele, omuz omuza tavrımızı koyalım. Nasıl ki Gezi Parkı’nın ortasına Apo’nuzun posterini, sözde örgütünüzün bayrağını asarken kimse size “bu nedir böyle, nasıl asarsınız Mustafa Kemal Atatürk’lü ayyıldızımızın altına o paçavrayı?” diye sormadıysa, yine de yan yana TOMA’lara karşı koyacak, gaz maskesiz direnecektik.
Şimdi yalnız(sınız) Kürt kardeşim, nasıl ki her türlü aşırı milliyetçiliğin karşısında olduysak, Kürt faşizminin de karşısındayızdır!
***
Durduk yerde Atatürk heykellerine saldırdınız, sokaktaki sıradan TC vatandaşın sabrını taşırdınız…
Çok zorladınız sevgili Kürt kardeşim, bu halkın sabrını çok zorladınız. Bayrak indirip yırttınız, okul yaktınız, kırdınız, parçaladınız…
Hep sabrını test ettiniz birilerinin.
“Ya sabır!” çektiler hep… “Ya sabır…”
Evet, maksadınız hâsıl olmaya başladı. Farkındaydım ve hala da farkındayım… Maksadınız sokaktaki sıradan TC vatandaşını, olaylar ve konuyla ilgisi olmayan batıdaki Kürt vatandaşı birbirine kırdırmak.
Biliyorsunuz ki, yarın öbür gün resmi olarak kuracağınız olası Kürt devletine, batıdaki rahatını bırakıp hiçbiri gitmeyecek!
İşte tüm derdiniz bu; Kürd’ü Türk’e kırdırıp, amacınıza ulaşmayı planlıyorsunuz. Tıpkı siyonistlerin Nazileri kullandığı gibi...
Bugüne kadar tüm girişimleriniz sonuçsuz kalmıştı. Amma ve lakin bu sefer zamanın uygun olduğunu düşünüp, “fırsat bu fırsat” diyerek,  kaos ateşinin fitilini yaktınız.
***
Eğer niyetiniz, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olsaydı, TC sınırları içinde değil, Kobani’ye gider, orada savaşan yandaşlarınıza katılırdınız. Zira IŞİD yandaşları, ABD’den, Kosova’ya, Sudan’dan,  Rusya ve hatta Avustralya’ya kadar hasta ruhlu yandaşlar buldu ve hepsi de koşa koşa IŞİD’e katıldı. Peki ya siz ne duruyorsunuz, ne diye TC vatandaşlarının huzurunu bozup, okulumuza, bayrağımıza Ata’mıza saldırıyorsunuz?
Çünkü, sizin niyetiniz, Kobane mobene değil. Siz sadece önünüze konan senaryoda, size biçilen rolü oynuyorsunuz:
Ekşi sözlükte “portakalkoy” adlı kullanıcı “3 sınıf komedi senaryosu” başlığıyla olayları ve olacakları şöyle tanımlamış:
Bir terör örgütü (PKK), başka bir ülkede sempatizanlarına başka bir terör örgütünün (IŞİD) saldırması nedeni ile faaliyet yürüttüğü ülkede (Türkiye) terör eylemleri yapar. Bu sırada diğer terör (IŞİD) örgütünün de aynı ülkede planladığı eylem bulunmaktadır. Türkiye'de PKK'nın eylem yaptığı yere aynı sırada IŞİD'de eylem yapar ve olaylar gelişir.
***
Evet, bence de Türk-Kürt kardeş! Ama sanki Kürt kardeşimiz mızıkçlık yapıyor, kalleşlik ediyor gibi.
E peki ne etçez şimdi, Kürtleri zorla mı kardeş tutacaz?
Bu berbat senaryolu filmin sonunun kötü olduğunu bir tek biz mi görüyoruz, yoksa Kürt kardeşlerim farkında değil mi kötü adamın çıkarlarına hizmet ettiğinin?



Hiç yorum yok: