Bursa BŞ
Belediyesi aracılığı ile BURULAŞ’ın
Bursalı çalışan gazetecilerin ulaşımlarını daha rahat ve
aksamadan yapabilmeleri amacıyla, Bursa
Gazeteciler Cemiyeti (BGC) ve Çağdaş
Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi (ÇGD)’nin üyelerine her yıl yenilenen ücretsiz/sınırsız
BUKART veriliyor.
Bir daha büyük harflerle yazıyorum. ÇALIŞAN GAZETECİLERE!
Zaten sarı basın kartı sahibi ve emekli olmuş
gazetecilerin böyle bir desteğe ihtiyaçları yok. Onlar toplu taşıma araçlarından
doğal olarak ücretsiz ve sınırsız yararlanabilmekteler.
Çalışan gazeteciler için gerçekten de böyle bir
uygulamanın önemli bir destek olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Bu arada; bu uygulamanın, BŞ Belediye eski Başkanı Erdoğan Bilenser döneminde başladığı ve
çalışan gazeteci arkadaşlarımızın bundan yararlanmasını ilk öneren ismin de o
zaman Bilenser’in basın danışmanlığını yürüten meslektaşımız Sinan Tunç’un olduğunu özellikle ve defaatle anımsatmak isterim.
Bursalı gazeteciler bu anlamda Sinan Tunç’a KOCAMAN bir teşekkür borçlu…
O dönem, Tunç’un meslektaşlarını düşünüp Erdoğan
Bilenser’e böyle bir öneride bulunması, Bilenser’in de bunu onaylayıp hayata
geçirmesi ve mevcut BŞ Belediye Başkanı Recep
Altepe’nin de benzer uygulamayı sürdürmesi ayrıca takdire şayan!
Peki ya BGC ve ÇGD üyesi olup da işsiz kalan, hiçbir geliri
olmayan gazetecilerin GÜNAHI NE?
Büyük harflerle bir daha yazıyorum: İŞSİZ GAZETECİLER ÜVEY EVLAT MI?
Bugün Altepe’nin danışmanlığını yürüten meslektaşlarımız,
gerçekten de ihtiyaç sahibi, zorda olan zavallı(!) işsiz gazetecilerin böyle bir
imkândan yararlandırılması için sayın başkana öneride bulunmayı neden
düşünmezler?
Dernek üyesi olup da kaç işsiz gazeteci vardır
ki, topu topu ?
5, 10, 15...
Diyelim ki 20!
Bu sayı, Türkiye'nin en pahalı ulaşımını Bursalı'lara sunan BURULAŞ’ı
batırır mı?
Çünkü bildiğim kadarıyla, dernek üyeleri çalışan ya da
çalışmayan tüm üyelerinin isimlerini liste halinde, ücretsiz BUKART alabilmesi için
BURULAŞ’a yolluyor…
Ve fakat BURULAŞ,
iş bulamadıkları için çalışamayan gazetecilerin adlarının üstünü çizip sadece
ÇALIŞAN GAZETECİLERE böyle bir
olanak tanıyor!
E çalışmayan/çalışamayan gazeteciler ne olacak?
Onlar üvey evlat mı?
Onların günahı işsiz kalmak mı?
Yoksa BURULAŞ
işsiz gazeteci düşmanı mı?
E hani, yardımlaşma, hani destek, hani zorda olana dost
elini uzatma, ihtiyacını giderme?
Evet, BŞ
Belediyesi yani BURULAŞ
gazetecilere böyle bir katkıda bulunmak zorunda değil, elbette!
Ama bir iş yapılıyorsa tam yapılmalı...
Ve gerçekten de zorda olanlara yardım etmek esas değil
midir?
Dernek üyesi işsiz gazetecilerin, gerçekten işsiz
olanlarının mı, yoksa sadece benim gibi, dili ve kalemi sivri olan, eleştiren
işsiz gazetecilerin mi adının üstü çizilip liste dışı bırakıldığını da merak
etmiyor değilim!
Evet ben de işsiz bir gazeteciyim, fakat; (çok klasik
olacak ama) sadece kendim için bir şey istiyorsam namerdim!
Ne yapalım, Sayın BŞ Belediye Başkanı Recep Altepe’yi
gördüğümüzde ayaklarına kapanıp yalvaralım mı?
Ulu Cami önünde el açıp, “Allah rızası için biz
zavallı işsiz gazetecilere de sınırsız BUKART” mı dilenelim?
Altepe’nin danışmanlığını yapan ey meslektaşlarım, ne
dersiniz, biz işsiz gazetecilere ne önerirsiziniz? Sinan Tunç’a bi danışın isterseniz,
o bir yol yordam gösterebilir size, ne de olsa meslektaşlarını daha çok düşünüyormuş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder