Cuma, Mart 11, 2016

BURULAŞ işsiz gazeteci düşmanı mı?

Bursa BŞ Belediyesi aracılığı ile BURULAŞ’ın Bursalı çalışan gazetecilerin ulaşımlarını daha rahat ve aksamadan yapabilmeleri amacıyla, Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi (ÇGD)’nin üyelerine her yıl yenilenen ücretsiz/sınırsız BUKART veriliyor.
Bir daha büyük harflerle yazıyorum. ÇALIŞAN GAZETECİLERE!
Zaten sarı basın kartı sahibi ve emekli olmuş gazetecilerin böyle bir desteğe ihtiyaçları yok. Onlar toplu taşıma araçlarından doğal olarak ücretsiz ve sınırsız yararlanabilmekteler.
Çalışan gazeteciler için gerçekten de böyle bir uygulamanın önemli bir destek olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Bu arada; bu uygulamanın, BŞ Belediye eski Başkanı Erdoğan Bilenser döneminde başladığı ve çalışan gazeteci arkadaşlarımızın bundan yararlanmasını ilk öneren ismin de o zaman Bilenser’in basın danışmanlığını yürüten meslektaşımız Sinan Tunç’un olduğunu özellikle ve defaatle anımsatmak isterim.
Bursalı gazeteciler bu anlamda Sinan Tunç’a KOCAMAN bir teşekkür borçlu…
O dönem, Tunç’un meslektaşlarını düşünüp Erdoğan Bilenser’e böyle bir öneride bulunması, Bilenser’in de bunu onaylayıp hayata geçirmesi ve mevcut BŞ Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de benzer uygulamayı sürdürmesi ayrıca takdire şayan!
Peki ya BGC ve ÇGD üyesi olup da işsiz kalan, hiçbir geliri olmayan gazetecilerin GÜNAHI NE?
Büyük harflerle bir daha yazıyorum: İŞSİZ GAZETECİLER ÜVEY EVLAT MI?
Bugün Altepe’nin danışmanlığını yürüten meslektaşlarımız, gerçekten de ihtiyaç sahibi, zorda olan zavallı(!) işsiz gazetecilerin böyle bir imkândan yararlandırılması için sayın başkana öneride bulunmayı neden düşünmezler?
Dernek üyesi olup da kaç işsiz gazeteci vardır ki, topu topu ?
5, 10, 15...
Diyelim ki 20!
Bu sayı, Türkiye'nin en pahalı ulaşımını Bursalı'lara sunan BURULAŞ’ı batırır mı?
Çünkü bildiğim kadarıyla, dernek üyeleri çalışan ya da çalışmayan tüm üyelerinin isimlerini liste halinde, ücretsiz BUKART alabilmesi için BURULAŞ’a yolluyor…
Ve fakat BURULAŞ, iş bulamadıkları için çalışamayan gazetecilerin adlarının üstünü çizip sadece ÇALIŞAN GAZETECİLERE böyle bir olanak tanıyor!
E çalışmayan/çalışamayan gazeteciler ne olacak?
Onlar üvey evlat mı?
Onların günahı işsiz kalmak mı?
Yoksa BURULAŞ işsiz gazeteci düşmanı mı?
E hani, yardımlaşma, hani destek, hani zorda olana dost elini uzatma, ihtiyacını giderme?
Evet, BŞ Belediyesi yani BURULAŞ gazetecilere böyle bir katkıda bulunmak zorunda değil, elbette!
Ama bir iş yapılıyorsa tam yapılmalı... 
Ve gerçekten de zorda olanlara yardım etmek esas değil midir?
Dernek üyesi işsiz gazetecilerin, gerçekten işsiz olanlarının mı, yoksa sadece benim gibi, dili ve kalemi sivri olan, eleştiren işsiz gazetecilerin mi adının üstü çizilip liste dışı bırakıldığını da merak etmiyor değilim!
Evet ben de işsiz bir gazeteciyim, fakat; (çok klasik olacak ama) sadece kendim için bir şey istiyorsam namerdim!
Ne yapalım, Sayın BŞ Belediye Başkanı Recep Altepe’yi gördüğümüzde ayaklarına kapanıp yalvaralım mı? 
Ulu Cami önünde el açıp, “Allah rızası için biz zavallı işsiz gazetecilere de sınırsız BUKART” mı dilenelim?

Altepe’nin danışmanlığını yapan ey meslektaşlarım, ne dersiniz, biz işsiz gazetecilere ne önerirsiziniz? Sinan Tunç’a bi danışın isterseniz, o bir yol yordam gösterebilir size, ne de olsa meslektaşlarını daha çok düşünüyormuş!

Hiç yorum yok: