Cuma, Eylül 21, 2018

BŞ Belediyesi’nin yükselen 'Şeker'i(!)


Bu şeker başka şeker, bu şeker bildiğiniz gibi değil…
Bu şeker aynı zamanda pek şerbetli…
"şerbet zaten şekerle olur" demeyin, bu şeker yapış yapış, vıcık vıcık...
Ona hiç kimse ne dokunabiliyor, ne de gık diyebiliyor.

Konumuz Şerbetli Numan Şeker efendi!
Bir önceki yazımda, Bursa İl Milli Eğitim atamalarında, Danıştay’ın atamalarla ilgili “durdurma” kararına rağmen yaşanan skandalı “Bursa’da “şerbetlenmiş” atamalar…” başlığında ele almış, yaptığım araştırmalar sonucu karşıma Numan Şeker ismi çıkmıştı.

Numan Şeker’in her devrin ve tam da bu devrin adamı olduğunu icraatlarından anlamak zor değil.
Trabzon doğumlu olduğunu öğrendiğim, Erzincan İmam Hatip Lisesi’nden, Uludağ Üniversitesi’ne uzanan eğitim serüveninin ardından demir attığı Bursa’da 15 yıl kadar Eğitim Bir-Sen başkanlığı yapan Şeker, bu süreçte de neredeyse her atamaya etki edip, tabiri caiz ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü parmağında oynatacak kadar kudret(!) sahibi olmuş.
 Ben şahsen ismini Facebook arkadaşlarımdan birinin paylaşımını görünce duymuştum. Arkadaşım, Numan beyin BŞ Belediyesi’ne atandığıyla ilgili eleştiri dolu sert paylaşımının altına (kim olduğunu bilmeden) “Ne biliyon, belki de pek Şeker biridir(!)” diye yorum yazdığımı anımsıyorum.
Daha sonra, Numan Şeker ismini sorduğum hemen her eğitimci, taraflı tarafsız, Eğitim Bir-Sen’li ya da Eğitim-Sen’li, kim olursa olsun, söz birliği etmişçesine benzer tepkiyi verdi: Aman aman, Milli Eğitim camiası bir beladan kurtuldu… Düşman başına!
Düşman mı?
Bela mı?
Nasıl yani?
Ne belası?
Madem belaydı nasıl oldu da 15 yıl bir sendikanın başında görev yaptı?
Bu yetmiyormuş gibi Ak Parti’den Milletvekili aday adayı oldu ve nasıl BŞ Belediyesi’ne daire başkanı olarak atandı?
Peki bu bela BŞ Belediyesi’ne ve dolayısıyla (pek takdir etmeye başladığım) atanmış başkanı Alinur Aktaş’ın “Şeker”ini yükseltmesin?

Aslında açıklaması basit; Şekerli Numan ağabeyimiz, soyadında da tevekkeli önemli makamlarca şerbetlenmiş bir mertebeye yükselmiş; buradan bulduğu cesaret, özgüven ve gayri resmi yetkilerle kendini muhafazakâr eğitimci kardeşlerimizin seve seve ya da sehven veya mecburen, haklarını arayacakları sendikalarının başında tutmuşlar…
Tabi kendi hakları kollanırken, başkalarının haklarının yendiğini ne kadar umursamışlar, o konuyu tüm değerli eğitimcilerin vicdanlarına bırakıyorum.

O şimdi Bursa Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı olarak atandı.
Kim atadı, emri nereden geldi, kimin adamıdır, somut bilgi edinememekle birlikte karşımıza İç İşleri bakanı Sayın Süleyman Soylu çıkıyor.

Şeker’in sırtını yasladığı dayı Soylu mudur değil midir, çok da önemi yok; burada bir Bursalı olarak beni ilgilendiren ve endişelendiren mesele Numan efendinin ardında bıraktığı soru işaretleri ve etrafındaki insanların verdiği dehşet tepkiler. (Ki, bazılarını buradan yazmaya terbiyem müsaade etmiyor)
Tekrar,  altını çizerek anımsatıyorum:
Numan Şeker’in şekerinde boncuk mu var da ısrarla ve inatla birileri onu bir mevkie yamamaya çalışıyor?
16 yılı geride bırakıp 17. yılına girmeye hazırlanan Ak Parti’nin etrafında uçuşan şaibeler sıcaklığını korurken, Numan Şeker’i parlatma çabaları neyin nesi?
Koskoca Bursa’da şaibesiz kimseyi bulamıyor mu Ak Parti teşkilatı?
Liyakat liyakat diye yırtındığımız bir dönemde; onca temiz, namuslu, vizyonel, objektif, (İlle de Bursa doğumlu olmasına da gerek yok) Bursa’yı seven, Bursa’nın sorunlarını bilen, tasası olan, bu konuda bilgi, birikim ve deneyime sahip en az 20 tane Ak Partili adam gibi adam sayarım size ve neden Numan Şeker?

Sn Alinur Aktaş’ı, FotoFest basın toplantısında bir kez daha dinledim; sanata, sanatçıya ve Bursa’nın çağdaşlaşması için duyduğu hassasiyetinden bir kez daha emin oldum; Recep Altepe döneminde yapılan yanlışlara düşmemek için soruyorum Numan Şeker’e kefil misiniz Sn Aktaş?
Bir Bursalı olarak size güvendiğimiz gibi ona da güvenelim mi?
Yoksa, “yerel seçimlere kadar” bekleyip görelim mi?

Beklerken BŞ Belediyesi “şeker komasına” girmesin, diye de eli kalem tutan duyarlı bir kentli olarak uyarmayı görev sayıyorum.

Yoksa ne Aktaş, ne de Numan Şeker babamın oğlu. Benim için iki değer var, o da Bursa ve ülkem, gerisi teferruat!


Hiç yorum yok: