Bugün 29 Ekim, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. yıl dönümü, yani Cumhuriyet Bayramı'nda sorulacak soru mu bu?
Evet, ama...
Şimdi 'ama'sını anlatacağım:
BŞ Belediyesi’nden öyle bir çifte standart yapılıyor ki hayretler içinde kalacaksınız…
Nedir çifte standart?
Senden olana, senin beğendiğine başka, senden olmayana,
değer vermediğine başka muamele etmektir..
Sözlükte ise “Eşit
davranılması gereken iki durum karşısında eşitliğe aykırı davranma tutumu” diye
tanımlanıyor…
93 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sayısız çifte
standart örneği vermek mümkün…
Lakin hiçbir dönem, son 14 yılda rastladığımız kadar,
adam kayırma, partizanlık, kendinden olma, aynı cemaat mensubu gibi durumlar
sonucunda çifte standart örneklerine rastlanmadı.
Son ve en çarpıcı örnek ise Bursa’da karşımıza çıktı.
Bursa CHP İl Başkanlığı ve Merkez İlçe Belediyesi
Nilüfer, her 29 Ekim gecesi geleneksel olarak düzenlediği “Cumhuriyet Yürüyüşü” ile dikkat çekerken, bu yıl için Büyükşehir Belediyesi’ne
başvurarak, 29 Ekim bayramı münasebeti ile ulaşımın (Belediyenin otobüs ve
tramvaylarında) ücretsiz olmasını talep etmiş.
Bilin bakalım Bursa Büyükşehir Belediyesi bu talebe ne
yanıt vermiş?
Elbette ki yanıt net: “HAYIR!”
Oysa çok değil daha bir hafta önce, Sn BŞ Belediye
Başkanı Recep Altepe’nin oğlu ile, BTSO başkanı Sn İbrahim Burkay’ın kızının nikah
şahitliği için Bursa’ya gelen, bu vesileyle, İnegöl ilçesi ve Bursa’da bir dizi
açılışlar yapan, hazır Bursa’ya gelmişken de Bursa’nın tam da göbeğinde (bir
miting ile) seçmenlerine seslenme fırsatı bulan Cumhurbaşkanımız Sn Recep
Tayyip Erdoğan için BŞ Belediyesi bir günlüğüne Bursa’da tüm toplu ulaşım
araçlarını ücretsiz yaptı.
Maksat Bursalılar, Cumhurbaşkanımızı Fomara Meydanı’nda
(yeni adıyla Demokrasi Meydanı) yalnız bırakmayıp, rahat rahat meydana ulaşabilsin
diye!
Nasıl demokrasi ama…
Kendi seçmenlerine, şapur şupur, başka partinin
taleplerine yarabbi şükür…
Sn Erdoğan’ın Bursa’ya geldiğinde (zaten arapsaçı olan)
kent içi trafiğinin ne hale düştüğünü anımsatmama gerek bile yok!
Sevgili Ak Partili dostlarım diyeceklerdir ki, “Koskoca
Erdoğan Bursa’ya gelmiş, açılışlar yapmış, bu kadar katkımız olmasın mı?”
Olsun, olsun da…
Bizim de şu soruyu yöneltme hakkımız var: Cumhuriyet
Bayramı mı daha önemli, Cumhurbaşkanı’nın kente gelmesi mi?
Hem, Erdoğan Bursa’ya açılışlar yapmaya geldi, hadi
gelmişken Altepe’nin oğlunun nikahına da teşrif etti. Peki miting yapmak
zorunda mıydı?
Bayram değil, seyran değil, o miting ne için, hangi
maksatla yapıldı?
14 yıllık bir iktidarın ardından daha ne anlatmak
isteyebilir, bugüne kadar seçmenlerine ne söyledi de eksik bir şey kaldı ve bu
nedenle Bursalılara sesleme ihtiyacı hisseti Sn Erdoğan?
Bursa’ya gel, açılış yap, nikah şahidi ol, halka seslen,
kent trafiği felce uğrasın, halk beleşe toplu ulaşımından yararlansın, oh ne
ala!
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, o bayramın sahibi
cumhura (yani halka) bir günlük bedava toplu ulaşımdan yararlanmayı çok gör!
Allah için söyleyin, bu çifte standart değil de nedir?
Bu çifte standart uygulamaya, kendinden olanı kayırmaya
Allah razı gelir mi?
Aynı ülkenin vatandaşı, aynı kentin insanı değil mi
bunlar?
Bu davranış, Muhammed Ümmetine yakışır mı?
Efendim, anlamadım, ne dediniz? “Yakışır mı dediniz?”
Hayır yakışmaz ama bu şekilde davranarak bunu kendilerine
yakıştıranların giderek arttığını ve arsızlaştıklarını da söylemeden
geçemeyeceğim…
Ve ez cümle, bu insanlar bu cumhuriyetin kendilerine sağladığı
avantajları kullanarak, Cumhurbaşkanı, başbakanı, belediye bakanı oldular!
Böyle gider de topum ayrıştırılmaya devam edilir, cumhuriyet
yıkılırsa, bugünleri çok ararız, çok ararlar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder