Geçen yılın Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Türkiye Kupası
finalisti Bursaspor, bu yılın kupa elemelerinde grubundan yenilgisiz çıktı ve Amed
adlı iki alt ligde yer alan bir takımla eşleşti.
Maç Bursa’daydı…
Tıpkı geçen yılın kupa finalinin oynandığı gibi…
Bu arada, geçen yıl bize kupayı zehir eden takımın
teknik patronu da bu yıl bizim takımın başında, işe bak!
Maç değil Bursa’da, galaksinin her hangi yerinde, bir
değil, bin kez de oynansa Amed’in Bursa’yı yenme olasılığı “binde bir”di…
Pazar günü işte bu “binde bir” ihtimal gerçekleşti.
Neden gerçekleşti?
“Amed gibi alt ligde oynayan vasat bir takım, nasıl oldu
da Bursaspor gibi üst düzey bir takımı yendi?” sorusunun yanıtı aslında basit!
Rakibi küçümsemek…
“Biz bu takımı havada karada yeneriz” havasıyla maçı
ciddiye almamak…
Tarihte örneklerine rastladığımız, İstanbul takımlarının da başına gelen, bu
kez bizim de başımıza geldi…
Ve “Rakibi küçük görmenin, maçı ciddiye almamanın”
işleyen evrensel kuralı da yerini buldu:
Hüsran ve rezillik…
Bu rezilliğin tek sorumlusu var o da Hamza Hamzaoğlu’dur…
Maçtan sonra ki açıklamalarını okudum da gerçekten
inanamadım.
Yok Amedli bazı futbolcuları kutlamıyornuş da, yok
kışkırtmışlar da, yo şu yok bu…
Ey Hamzaoğlu Hamza!
Maç Bursa’da…
Rakibin taraftar desteği yok…
Ve rakip senin sıkletinde değil…
Çıkıp, “Bunun suçlusu benim, takımı bu maça motive
edemedim, rakibi ben dahil hepimiz küçük gördük ve bu yüzden yenildik” deseydi,
eyvallah…
Hâlâ elenmeye bir kılıf aramaya çalışması fena
halde canımı sıktı.
Neden?
Çünkü geçen yıl hemi Bursa'da, hemi de yorgun kadrosuyla kupayı elimizden alan takımın 3 kupalı teknik direktörüydü Hamzaoğlu, …
Bu söylemler yakışıyor mu Hamza hocaya?
Lamı cimi yok!
Adamlar geldiler, Bursaspor gibi bir dev takımı, Bursa’da
elemeyi başardılar.
Kim başardı?
Bir futbol takımı başardı.
Bu takım resmi ve TFF’ye kayıtlı tescilli bir spor kulübü
müdür?
Evet…
Oynadığımız bir spor müsabakası mıydı?
Evet…
Yaaa eveeett, elbette EVET…
Madem devletin tanıdığı legal bir spor kulübü ile
oynuyorsun ne diye maçı maç olmaktan çıkarıp onların istediği “savaş”
kategorisine sokarak tuzağa düşüyorsun?
Sonuç: 1-2 ile kupaya elveda…
Adı Aşk Bu Eziyetin, ama bu eziyet falan değil düpe düz "YÜZ KARASI!"
Maça bu mantıkla bakarsan, değil Bursa’da, Mars’ta bile
oynarsan kaybedersin…
Maçtan sonra terör örgütü yandaşlarının paylaşımları
sapır sapır ayyuka çıkmaya başladı.
E çıkar tabi…
Onlara bu fırsatı tanıyan, haykırma şansı veren senin
basiretsizliğinse; ya çıkıp rakibini alkışlayacaksın ya da hatanı kabul edip susacaksın!
Sonra da “ben nerede yanlış yaptım?” diye düşünüp, bu
kayıptan gerekli dersleri çıkaracaksın!
Çünkü bu kaybın yarası nasıl kapanır bilmem...
Taraftarın Hamza hocaya olan
güveni ciddi anlamda zedelemiştir…
Hamza hoca bunun farkına varamazsa, seneye soluğu
Amedspor’un başında alır, demedi demeyin(!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder