Cumartesi, Mayıs 09, 2015

Kılıçdaroğlu bu kez istifa edecek mi?

Ana muhalefet partisi lideri, CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu çok önemli ve dikkat çekici vaatlerde bulundu. 
Normal koşullarda bu vaatler bir partiyi uçurması gerekir. 
Yani, iktidar yolunda bir partiye kayda değer oy artışı sağlayacağı düşünülür.
Fakat yapılan kamuoyu yoklamaları ve anket sonuçları, CHP’nin %30’u görmeyeceği yönünde.

Evet, kendine haksız avantaj sağlamakta bir beis görmeyen AKP iktidarını sürdürmek için siyasi arenada adil dövüşmüyor.
CHP, hem Başbakan Davutoğlu, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı, yani çift rakiple mücadele ediyor. Yazılı, sözlü ve görüntülü medya AKP’den yana arsız bir tavır sergilemekte. 

Ana muhalefet partisi, bunlara rağmen AKP’nin en güçlü rakibi durumunda. Medya ise HDP’nin barajı geçip geçemeyeceğine odaklanmış vaziyette…

Oysa AKP’nin en fazla oy kaybedeceği kesim HDP ya da CHP kanadı değil, milliyetçi oyların adresi MHP...

İktidar partisi, terör örgütü PKK'nın İmralı'da ömür boyu tutuklu lideri Abdullah Öcalan ile büyük bir özen ve gizlilik içinde yürüttüğü "Barış Süreci"ni bozma pahasına, milliyetçi oyların MHP'ye kaymaması için didiniyor.

Anketlere göre, Devlet Bahçeli’nin dümende olduğu MHP’nin oranı şimdilik %17 civarında…
HDP ise %9 ile %11 arasında gidip geliyor ve barajı geçmesi halinde seçimlerden ilk sırada çıkacak partinin önemli bir oyu da kaybolmuş olacak.

CHP'nin 1. parti olup olmamasından ziyade, HDP'nin barajı geçip AKP'nin oy kaybedip kaybetmeyeceği üzerine yapılıyor tüm hesaplar!

Bu bir spor karşılaşması olsaydı, CHP'nin sürpriz yapabilme olasılığını da hesaba katabilirdik.
Fakat, hakemi taraf tutan, seyircinin bir türlü sevemediği bu müsabakada CHP'nin kazanma ihtimalinden ziyade ben Kemal Kılıçdaroğlu'nun takınacağı tavrı merak etmekteyim!

7 Haziran’a bir aydan da az zaman kaldı. Bugüne kadar AKP'ye karşı tüm yarışları kaybeden ve şimdiye dek çoktan siyaseti ya da genel başkanlığı bırakması gereken Kılıçdaroğlu bakalım bu son seçimi de kaybederse ne yapacak?

Çünkü İngiltere’de hafta içi yapılan seçimlerde, iktidar partisi karşısında kaybeden muhalefetteki partilerin liderleri hiç kimseden uyarı beklemeden, ceketlerini alıp, oturdukları koltuğu bırakıp gittiler.

İşçi Partisi lideri Ed Miliband ve Liberal Demokratlar’ın lideri Nick Clegg çağdaş ve demokratik sistemde yapılması gerekeni yaptılar. Yani onurlarıyla istifa ettiler!

“Yav, bize ne İngiltere’den, burası Türkiye” diyenler olabilir…
Evet Burası Türkiye ama anımsatmak lazım, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu son seçimi. Eğer CHP iktidar olamazsa. Yani yine AKP’nin altında kalırsa istifa mekanizmasını işletmesi gerek.
CHP, parti içi demokrasiyi kullanarak, ön seçimle adaylarını belirledi. Aynı demokratik ve çağdaş hareketi 8 Haziran sabahı Kemal beyden de ben şahsen bekliyorum.
(Gerçi önceki seçimlerde de beklemiştim ama…)

Üstte de yazdım, tekrar anımsatıyorum: Anketler ve istatistikler CHP’nin seçimden 1. parti çıkma ihtimalinin olmadığına işaret ediyor. 

Elle tutulur tüm gerçekçi vaatlerine, dürüst ve samimi, demokratik tavrına rağmen Türk halkı, cumhuriyetimizin kurucu unsuru, Atatürk’ün partisi CHP’yi ya da Kemal Kılıçdaroğlu’nu sevmiyor, güvenmiyor ve inanmıyor, gibi...

Sorun CHP’de mi, Kemal Kılıçdaroğlu’nda mı; yoksa Türk halkında mı bir tuhaflık var, karar sizin!

Bu tabloya bakınca, 8 Haziran sabahı Kılıçdaroğlu’nun istifa edip etmeyeceğini merak ve heyecanla bekliyorum.

Bugüne kadar, Kılıçdaroğlu’na bu soru yöneltilmedi.
Buradan ben sorsam acaba sesimi duyulur mu?
-Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran’da yine seçimi kaybederseniz (Avrupa’daki çağdaş meslektaşlarınızın yaptığı gibi) 8 Haziran sabahı istifa edecek misiniz?

Hiç yorum yok: