Birkaç saat önce (dün gece 23:45) ortanca oğlum Tarık ile birlikte
İnSanat’tan çıktık Fomara’dan aşağıya eve doğru gidiyoruz. Konumuz malum gündem: Savcı Kiraz'ın rehin alınması, operasyon sonucu
saldırganların öldürülmesi ve savcının vefat ettiğine dair gelen son üzücü haber…
Ve Türkiye’yi felç eden elektrik kesintisi…
Herkesin aklını karıştıran ve hükmet kanadından tatmin edici
samimi bir açıklama gelmemesi, spekülasyonları da beraberinde getirdi.
Yok, Keban barajına bomba konuldu…
Yok, şirketler ucuz elektrik satmamak için bunu yaptı…
Yok, IŞİD saldırı düzenledi…
Yok, önceki gün Türkiye’ye nota veren İran, Rusya ile bir
olup sattıkları doğal gazı kestiği için bu kesinti yaşandı…
Yok Enerji nakil hatlarındaki sistem çöktü…
Yok, nükleer enerjiye geçecekler de halkı ikna etmek
için kesintiyi bilerek yaptılar… vs vs vs…
Milletin ağzı torba değil ki büzesin… Ağzı olan konuşur, eli klavyeye değen herkes yazar,
fikrini de, zikrini de ortaya döker
oldu.
Bilgi kirlendikçe kirlendi…
Bilgi kirlendikçe kirlendi…
Bu kirlilik içinde makul ve akla yatkın olanlar da yok
değil elbet…
Mesela, nükleer santral yapılacak olması ve bu konuda toplumdan
gelecek “toplu” tepkileri azaltmak
için, “Bakın, elektriksiz kalınca ülke
ne hale geldi. Nükleere de ülkenin acilen ihtiyacı var. Nükleere karşı çıkarsanız
elektriksiz kalmaya da razı olursunuz, ona göre!” dendiğini hepimiz biliyoruz!
Bu şok elektrik kesintisinin ardından kafaları karıştıran ve
“sabotaj var” diyenleri haklı
çıkaracak ilk açıklama Slovakya’dan başkanlık oynamaya devan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan
geldi: Üçüncü bir nükleer enerjinin
adımını atacağız!
Yani bu kadar da rastlantı olmaz ki… Böyle bir açıklama yapmak için bugünü mü bekledin usta?
(Her ne kadar yarın, "ben öyle bir şey demedim" de diyebilir gerçi ya...)
(Her ne kadar yarın, "ben öyle bir şey demedim" de diyebilir gerçi ya...)
Erdoğan böyle konuşunca ve gün boyu, tüm ülkeyi felce
uğratmış elektrik kesintisi de olmuşsa…
Ve bir de üstüne, yol kenarındaki mini
bilboardlara (raketlere) asılmış “GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN YENİ ENERJİSİ: AKKUYU NÜKLEER” afişini görünce dumur kat
sayımız da elbette ikiye katlandı.
Afişte konu mankeni olarak 3 küçük
sevimli çocuk kullanılmış ve nükleer enerjiyi sempatik göstermek için her unsur
işlenmiş!
“Pes” dedim kendi
kendime. Bunu gören oğlum Tarık hemen cep telefonunu çıkardı ve afişi
fotoğrafla belgeledi… Ve elbet ben de onunla birlikte afişi belgelemekten geri
kalmadım.
“Bu afiş daha önce vardı da biz mi fark etmedik? Yoksa yeni mi asıldı?” gibi sorular kafamızda
dolanıp, mantıklı bir karşılık bulmaya çalışırken, işin içinden çıkamadığımızı fark ettik.
Ülkeyi gün boyu durma noktasına getirmiş, sebebi
açıklanmamış ulusal çapta bir elektrik kesintisi olmuş.... Üstüne, ülkenin en
muktedir adamı Erdoğan nükleer enerjinin gerekliliği ile ilgili açıklama yapmış... Büyük şehirlerin merkezlerinin en işlek caddelerine nükleer enerji reklamını yapan afişler asılmış!
İnsanın başka ne gelebilir ki aklına?
Bu işin içinde bir (sanki) iş var, ama...
İnsanın başka ne gelebilir ki aklına?
Bu işin içinde bir (sanki) iş var, ama...
"Nükleer enerjinin reklamı mı olur? Ne bu, çikolata mı,
otomobil mi? Bayram değil seyran değil, bu nükleer enerji reklamı da
neyin nesi?" dediğinizi duyar gibiyim...
Elektriklerin olağanüstü kesintisinin nedeni gerçek anlamda kamuoyuna açıklanmadıkça, son iddia hükumetin başını çok ağrıtacağa benziyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder