Salı, Ağustos 12, 2014

Siz hala "AGORA"yı izlemediniz mi?


Dün gece CNBCE'de  AGORA filmi vardı. Kaçınız izledi bilmiyorum ama o filmle ilgili daha önce www.bursaport.com sitesinde "Agora" diye bir film! başlığında bir yazı kaleme almıştım. O yazıyı bir de buradan, güncelleyip paylaşıyorum: 
***
2009 İspanyol yapımı bir sinema filminden söz edeceğim size, hem de izlemenizi şiddetle tavsiye edeceğim! Ben daha önce DVD’den izledim filmi ve bugüne kadar görmemiş, böyle bir filmi göz ardı etmiş olduğum için kendime kızdım.
Eğer siz izlemediyseniz mutlaka ama mutlaka izleyin.
AGORA sadece bir sinema filmi değil, dünyada halen hüküm süren ŞİDDETİN tarihini de anlatıyor!
Filmin Şilili yönetmeni Alejandro Amenábar, yıldızı ise İngiliz aktris Rachel Weisz
2009 yılında Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olan Agora, dünya tarihinin ilk entelektüel kadını HYPATIA'nin öyküsünü anlatırken, dinin yanlış ve işimize geldiği gibi  yorumlandığında insanları ne hale getirdiğini gözler önüne seriyor.
İslamiyet henüz gelmemiş, Roma İmparatorluğu'nun çöküş yılları olan 4. yüzyılın sonlarını anlatıyor. Agora, Mısır’ın İskenderiye Feneri ve en büyük kütüphanesinin yer aldığı bölgenin de adı aynı zamanda.
Paganlar bölgenin hakimi. Ancak Hristiyanlık giderek yayılıyor ve bu durum Paganları rahatsız ediyor. Ne kadar azınlıkta olduklarını fark etmeyen Paganlar, kovana çomak sokup Hristiyanlara saldırınca, ilk nefret tohumlarını da ekiyorlar!
Paganlar Hristiyanlara, Hristiyanlar Paganlara, paganizm bitince, Hristiyanlar Yahudilere, sonra Yahudiler Hristiyanlara ve nihayetinde de Hristiyanlar tekrar Yahudilere saldırıp din ve Allah adına kan dökmeyi sürdürüyorlar.
Bakın, henüz Müslümanlar yok ortada. Onlar da gelince zaten olanları biliyorsunuz, Haçlı seferleri ve onlara karşı direnen Müslümanlar ve olanlar…
Film sadece 4. yüzyıldaki bir dönemi anlattığı için İslamiyete bulaşmıyor ama ister istemez izlerken de ondan sonra ve hatta günümüzde yaşananları da sorgulatıyor.
Bakınız Suriye'de, Irak'ta olanlara... Filmi izlerken Parabolinler adlı fanatik Hristiyanlar size IŞİD militanlarını çağrıştıracak, sakın şaşırmayın!
Filmin genç yönetmeni Amenábar, zaman zaman kamerasını olayların geçtiği bölgenin 200-300 metre üstte (tepeye), hatta dünyanın (atmosfer) dışına kadar çıkartarak, insanların böcekler gibi, nasıl da zavallı olduklarını göstermeye çalışıyor ki, bu konuda da çok başarılı oluyor.
Uçağa binenler ya da bir gökdelenden aşağıya bakanlar, birer mikro organizma ya da hızla hareket eden karıncaları anımsatan insancıkları, otomobilleri fark etmişlerdir. Koskocaman bir gezegende, birbirini katleden zavallı insanlar, sözde din ve Allah uğruna birbirlerini yok etmeye çalışıyorlar...
“4. yüzyıldan bugüne ne değişti, neyi paylaşamıyoruz?” sorusunu sorduruyor…
Kepler’in ancak 17. yüzyılda astronomi üzerine düşüncelerini kanıtlayabildiği kadın bilimci Hypatia, düşünce ve aydınlanma savaşçısı olarak adını tarihe yazdırarak, dini değil mantığı üstün tuttuğunu öğreniyoruz. Bunu da çok açıkça dile getiriyor ve bu da bilim kadınının sonu oluyor. Çünkü kilisenin dini liderleri İncil’de yazılanları işine geldiği gibi yorumlayınca da cadı olarak ilan edilen Hypatia, taşlanarak öldürülüp etleri tüm İskenderiye'ye dağıtılıyor.
Böylece bugün, Müslümanların sıklıkla kullandıkları recm (taşlayarak öldürme) yönteminin de kimlerden İslamiyete girdiğini öğrenmiş oluyoruz.
Agora için söyleyecek çok şey var. Ama izlenmesi ve ibret alınması gereken bir film olduğunu ısrarla tekrar anımsatıyorum...

Filmin fragmanını izlemek için: http://www.youtube.com/watch?v=bTZZHPR5kEo 

Hiç yorum yok: