Bu yazıyı okuyanlar bir
yaratıcının olup olmadığına inanır ya da inanmaz, her inanç ve her görüş sahibini bağlar.
Ama bu satırların yazarı,
bir yaratıcının olduğunu düşünüyor ve uzun süredir rastlantılara inanmıyor!
Evrenin oluşmaya başladığı
ilk andan ben bu satırları karladığım şu ana kadar, olup biten, yaşanan ve
yaşanacak olan her şeyin “sebep ve sonuç”
denklemiyle açıklanabileceğini düşünüyorum. Eğer sebep varsa, mutlaka ve
mutlaka o sebebin bir de sonucu
olacaktır!
Peki ülkemizde bu yaşananlar da sonuç mudur?
Ya da bu bir kader midir gerçekten?
Acı çekmek, eziyet, elem ve keder…
Gözyaşı kader midir?
Eğer “sebep ve
sonuç” denkleminden yola çıkacak olursak, sebeplere bakarak kaderimizi çözümlemek mümkün olabilir!
Hatta "birden fazla sonucun
belki de en hafifi bugün olanlardır" demek iyimserlik
olmaz! Zira birden fazla sebep
olduğunu da düşünürsek, henüz sonuçların
en büyüğünü yaşamadık demektir!
Çünkü son yıllarda
ülkemizde yaşananlara baktığımızda o kadar çok
mesaj alınacak olay geçmiş ki başımızdan…
Fakat hiçbir sonuçtan toplumsal bilinci artıracak çıkarımlar
yapamamışız…
Afyon’daki askeri birlikte yaşanan patlamada kaç kişi
öldü, o olay neden gerçekleşti, orada ölen gencecik çocuklar ne için feda edildi, bilen var mı?
Peki ya merak eden?
1999 depreminden günümüze ne değişti?
1980’lerde başlayarak
günümüze kadar devam eden PKK terörünün sebebi
ve sonucu 40 bin cana mal olmasına hangimiz
makul ve mantıklı bir açıklama
getirebilir?
Veya trafik kazalarında bugüne dek kaç kişi öldüğü hakkında bilgisi olan
var mı?
Pek sebep nedir de trafik kazalarında bu kadar acı bir tablo sonuç olarak önümüzde duruyor.
Samsun'un Canik ilçesindeki selde
boğulanlara, Van’daki depremzedelere,
geçen yıl Gezi olayları sırasında ölenlere,
daha bir kaç ay önce kaybolan, kaçırılan
bebelere ağlıyorduk, şimdi de katliam gibi faciada ölen madencilere...
Ben soruyorum: Bu lanetli coğrafyada olaysız gün
geçmeyecek mi?
Güney
Kore’de bir feribot batıyor, yüzlerce insan boğularak
yaşamını yitiriyor, akabinde başbakan
Chung Hong Won kaza nedeniyle istifa ediyor, feribotu işleten Chonghaejin
Denizcilik Şirketi'nin sahibi Kim Han Shik
tutuklanıyor.
***
İstifa, onurlu ve şerefli insanların işletebildiği YÜREKLİ bir mekanizmadır. ADAM
gibi yönetilmeyen ülkelerdeki vicdansızlar "MUKADDERAT"
diye suçu ALLAH'a atar!
Tıpkı 1999 depreminden sonra bir vatandaşın “7.4 yetmedi mi?” diye pankart açması gibi!
Oysa orada insanları öldüren deprem
değil kalitesiz malzeme ile yapılan binlerce çürük bina değil miydi?
Peki, “7.4 yetmedi mi”
diyerek, bazı kimseleri Allahın cezalandırdığını söylemek, Allah’a iftira değil midir?
E Allah her insana aynı aklı
vermedi mi? Çürük binayı fay üstüne, çürük zemine yaparsan depremde evin yıkılacağını, dere yatağına ev yaparsan selde batacağını anlamak için süper zeki olmaya gerek var mı?
"Ucuz insanlar
12 yıldır bu hükumeti alkışlayadursun" Onlar alkışladıkça birileri başımızda daha çok
yellenecek, yellendikçe de bizler daha
çoook diri diri gömüleceğiz!
Çünkü layığımız budur, unutmayalım ki her insan layığını bulur, her toplum layık olduğu gibi yönetilir.
Bunu ben değil, onların da inandığı son
peygamber Hz Muhammed (SAV) söylüyor.
***
Peki ya Sn Başbakan Erdoğan’ın böyle bir olayda bile özür dilemek yerine "Bunlar olağan şeylerdir. Bunun
yapısında fıtratında bunlar var" demesi, tek kelimeyle utanç vesilesi
değil midir? Hele mutlak bir kudret ile
yönettiği ülkesini, 200 yıldan bu yana madencilikte hiç kimsenin ölmediği İngiltere'nin 1800'lü yıllarıyla kıyaslaması acizliğin daniskası değil midir?
Özür dilemek bir erdemdir. Müslüman
olmayan Güney Kore'li yöneticiler, istifa ederek Müslümanlardan çok daha erdemli ve onurlu olduklarını kanıtlamışlardır. Ben bir İNSAN olarak bundan UTANIYORUM,
diğer Müslümanları bilemem!
Tüm bu olanlar “sonuç mudur?”
Eğer sonuçsa “sebep nedir?
Sebep sadece ve sadece akıl ve akılsızlıktır!
Akıl da eğitim ve
bilinçli toplumlarda görülür.
Cehaletin sebep olduğu sonucu işte şimdi hep birlikte yaşıyoruz!
https://twitter.com/inSanatDernegi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder