Ben bir Türkiye Arnavuduyum, Hayko Bağdat bir Türkiye
Ermeni’si, 2016'dan bu yana Almanya’da yaşıyor, oralardan hariçten(!) gazel okuyor.
Benim ailem, 2. Dünya savaşının ardından, eski
Yugoslavya’da Müslümanlara karşı artan baskılara dayanamayarak 1950’li yılların
ortalarında, Osmanlı’nın Balkanlar’da ki mirası olarak Türkiye’ye göç ederek
Bursa’ya yerleşmiş. Ben doğma büyüme Bursalı’yım. Hayko Bağdat doğma büyüme
İstanbullu…
İkimizin bir ortak özelliği daha var; Osmanlı’nın son
döneminde Ermeniler ve Arnavutlar yönetimde bir hayli güçlüydü.
Arnavutluk Arnavutları Balkanlar’da Osmanlı’dan
bağımsızlığını savaşarak alan tek millet. 1912’de bağımsız olmadan önce,
Osmanlı, Balkanlar’da ki milletlerden ayrılmak isteyen, başta Bulgar, Yunan ve Sırplara sorunsuz
bağımsızlığını verirken, Arnavutlara sıra gelince burun kıvırmış. Bunun nedeni
de İstanbul’da ki yönetimde etkili olan Arnavut bürokratların statülerini
kaybetme endişelerinden başka bir şey değildi ve bağımsız bir Arnavutluk
devletinin kurulmasına en büyük engeli Osmanlı Arnavutları çıkardı. İstanbul’da ki Ermeniler
ise özellikle Ruslar’ın kışkırtmasıyla Anadolu’ya saldıran Ermeni Taşnak çetecilerin
fitilini ateşlediği 1915 olaylarının ardından statülerini de itibarlarını da
kaybettiler. Ondan sonra olanlar ise tam bir trajedi…
Neyse, bu kısa tarihi anımsatmadan sonra asıl konuya
geleyim; Hayko Bağdat, iyi bir yazar ama dün “Ahval” adlı internet sitesinde “Muharrem
İnce'yi desteklemek Türkiye'ye ihanettir” başlıklı yazı kaleme aldı. Twitter’da
başlığı görünce, önce “Acaba Hayko’nun twitter hesabı mı ele geçirildi, böyle
bir zamanda hangi akla hizmet, bu tarz bir yorum yazılır?” diye düşünürken,
Ahval’de ki yazsını okudum.
Bu kadar, seviyesiz, bu kadar aşağılık kompleksi içeren,
ezik duygularla ve ön yargıyla kaleme alınmış yazı karşısında hayrette düştüm ve çok
üzüldüm.
Sonra, Türkiye’de yetişmiş Ermeni, Rum, Yahudi (Kürt,
Arnavut, Boşnak, Çerkes, Laz ve Arapları saymıyorum Müslüman oldukları için)
gazeteci, yazar, sanatçı, sporcu ve siyasetçiler geldi aklıma.
Daha sonra da Ermenistan’da ya da Yunanistan veya
İsrail’de bir Müslüman’ın aynı şekilde bir Ara Güler veya Fedon ya da Gazeteci
Natali Yeres, sinema yazarı Alin Taşçıyan, ünlü Ressam Erol Sarrafyan, ressam Karolin
Fiçekçi, besteciler Garo Mafyan, Onna Tunç, siyasetçi Garo Paylan, sinemamızın efsaneleri Nubar Terziyan, Sami Hazinses, Kenan Pars,
müzisyen Hayko Cepkin, yazar Sevan Nişanyan, milli futbolcular efsane Lefter,
Niko ve onlarca Musevi iş insanı ve elbette Hayko Bağdat gibi bir seviyeye
gelebilme şansları olabilir miydi, diye sordum!
Birkaç yıl önce Gümrü’ye gitmiştim, orada ki Ermeni
halkın Türkiye ve Türklere karşı sempatisine tanık olmuştum ama hiç Müslüman’a
rastlamadım. Ya olsaydı, acaba yükselme şansı verirler miydi? Hadi Ermenistan’da çok fazla Müslüman yok diyelim,
peki ya Yunanistan’da, Batı Trakya’da onca Müslüman ve Türk olmasına rağmen siz
hiç duydunuz mu bir sanatçı adı ya da Yunanistan’da yetişip Milli
Takımlarında bir futbolcu ya da basketbolcu oynadığına tanık oldunuz mu? Geçin
Türkleri, Yunansitan’da çok sayıda Arnavut yaşar, duydunuz mu hiç yetişmiş bir
sanatçı ya da sporcu Yunanistan Arnavdu?
Ya İsrail?
Filistinli Müslüman Arapların kanını emen İsrail’de bir
Müslüman’ın nefes alabilmekten başka ne şansı olabilir ki?
İşte bu perspektiften bakınca Muharrem İnce’ye oy vermeyi Türkiye’ye ihanet
olarak görmek; affedersin Hayko Bağdat, hiç kusura bakma ama çok büyük bir
nankörlüktür be kardeş!
Hem ayıp, hem de günah…
Bu dinsel bir günah değil, etik anlamda günahtır.
Bir yanda senin ırkın için “Affedersin Ermeni” diye
aşağılayan bir zihniyeti yıkmaya çalışan Muharrem İnce gibi biri, diğer
tarafta, 'Atatürk olmasaydı adımız Yorgo olurdu' diyen İnce’ye kin besleyen bir
köhne zihniyet!
Evet, Atatürk ve silah arkadaşları olmasaydı, Anadolu’da muhtemelen bir tane
bile Müslüman kalmayacaktı ve hiçbiri ismini Yorgo ya da Hayko olarak
değiştirmeye bile fırsat bulamayacaktı belki. Atatürk’ün bu söyleminin ne kadar
gerçek olabileceğini üstte verdiğim somut örneklerle aktarmaya çalıştım.
Kendi topraklarında her türlü farklılıklara tahammülü
olmayanların bugün tutundukları tavırları görmezden gelmek ve bir söz
üzerinden, ülkenin en kritik zamanlarında kime ve neye hizmet ettiği belirsiz
(belki de belli) bir yazıyla, “entelektüel kişiliğine yakışmayan ama karakterine
uygun bir davranışta bulunmuşsun” desem Hayko Bağdat, senin yazın kadar
maksadımı aşmış olur muyum acaba?!
Bu satırların yazarı, Hrant Dink katledildiğinde “Hepimiz
Ermeniyiz” diye haykıranlardan biridir. Çektiği kısa filmlerle Dink Vakfı’nın
Hrant adına düzenlediği yarışmalara katılıp final görmüş ve filmleri
Ermenistan’da gösterilmiş bir sinemacıdır aynı zamanda…
Zira Almanyalardan ahkam kesmek, hariçten gazel okumak
kolay, tüm baskılara rağmen muhalif olmanın dayanılmaz çaresizliğin (uzaklarda değil) tam da göbeğinden sesini duyurmanın
ne kadar zor olduğunu unutmuş olmalısın!
Gazeteci Namık Durukan’ın haberleştirdiği İmralı tutanaklarından
kamuoyuna yansıyan Öcalan’ın, Erdoğan için söylediği “Başkanlığını destekleriz”
sözü ne kadar Ak Parti ve Erdoğan’a yarıyorsa, senin bu son yazınla en büyük darbeyi
Muharrem İnce’ye değil HDP ve Kürt halkına indirdiğini görüyorum. Farkında
olmadan bu ruh halindeysen çok aptalsın, yok eğer cebren bunu yapıyorsan
ihanetin en büyüğü alnının tam da ortasında yaftadır, haberin ola!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder