Bereketli Konya ovasının Eskişehir ve Ankara’ya yakın, Konya
merkeze 190 Km uzaklıkta göz ardı edilmiş 22 bin nüfuslu şirin bir ilçesi…
Başta pancar olmak üzere buğdayın da ekilebildiği bereketli
topraklara sahip, ama gelin görün ki bu şirin ilçe hep ihmal edilmiş…
“Bu Yunak da nereden çıktı, bize ne Yunak’tan” demenize
gerek kalmadan ben açıklayayım hemen.
Geçen hafta, Bursa’da yaşayan Yunaklılar’ın kurduğu
yardımlaşma ve dayanışma derneği Bursalı birkaç gazeteciyle birlikte ilçelerine
iki günlük bir gezi düzenledi. Bu gezi münasebetiyle ben de Yunak ilçesini görme
ve durumunu bizzat görme, insanlarıyla tanış olma fırsatını yakaladım.
10 dakikada, bir baştan bir başa gezilebilecek kadar küçük
ama yaptıklarıyla Türk tarımına, ürettiği buğday ve pancar ile önemli katkılar koyan
bu ilçenin en önemli sorunu dışarıya verilen ve önüne geçilemeyen göç.
Genç nüfus Yunak’ta yaşamak istemiyor.
Bunu söyleyen de ilçenin genç belediye başkanı Abdullah Emre
Demirhan. Aslında bir kimyager ama hem çiftçilik yapıyor, hem de sorumluluk
alarak Ak Parti’den ilçesinin belediye başkanı seçilmiş.
Aslında ironik bir durum: Yunak Belediye başkanı genç ama
gençler ilçeden kaçıyor, çiftçilik yapmak istemiyor.
Kendinden önce de belediye yine Ak Parti’den isimler
tarafından yönetilmiş ama hiçbiri halkının beklediği ivmeyi kazandıramamış.
Yunak Belediye Başkanı A. Emre Demirhan |
Emre Demirhan, bu konuda hem hırslı, hem de iddialı; bize hizmetlerini
gösteriyor ve yaptıklarını, yapacaklarını ve nasıl yapmaya çalıştığını
anlatıyor; “İlçeme tek bir kamyon kazandırmak için, defalarca Ankara’ya gidip, günlerce
kalıp ilgili makamların kapsını aşındırmak zorunda kalıyor, tabiri caizse
dileniyorum. Bunu yapmadan kimse bize destek ve yardımda bulunmuyor. Nüfusumuz sürekli düştüğü için de hazineden umduğumuz
desteği alamıyoruz” diyor.
Konu açılmışken genç başkana şeker fabrikalarının satışa
çıkarılması ile ilgili düşüncelerini de sorduk.
Demirhan özelleştirmenin iyi sonuçlar vereceğine inanıyor ve
daha önceden devletin hantal yapılanmasının sıkıntısını yaşadıklarının altını çiziyor.
“Pancar ve Buğday üretiminin en büyük dilimi Yunak’tan
çıkıyor. Ama ne yazık ki yakınımızda pancar işleyecek bir şeker fabrikası yok. En
yakın fabrikalar Susurluk ve Sakarya’da. Ama oralara pancar nakliye etme işi
çok mailyetli. Özel sektörün ilçemizde bir şeker fabrikası kurarak bu
potansiyeli değerlendirmesini istiyoruz. Böyle bir fabrika açıldığında
ilçemizde istihdam da artmış olacak” diye konuşan başkan, dışarıya göçü tersine
çevirmek için projeler geliştirdiklerini söyledi.
Evet; Yunak’ta durum böyle…
Güzel ülkemizin unutulan birçok ilçe ve köylerinde durum
farklı değil. Yanlış tarım politikaları, ihmal edilen köylü ve çiftçiler
yüzünden Yunak dışında kalan Ilgaz Anadolu hızla insansızlaşıyor. İnsansız
kalan köyler terk ediliyor, terk edilince de en büyük zararı ülke tarımı
görüyor. Çok değil, bundan yaklaşık 25-30 yıl önce Türkiye kendi kendine
yetebilen Dünya’nın sayılı, Ortadoğu ve Balkanların en ciddi tahıl
ambarlarından biriydi.
O günlere dönebilmek için Yunak gibi ilçelere yatırım
yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kaz daha anladım.
Elbette benim anlamam, Yunaklıların haykırması yetmiyor.
Bizi Yönetenler, inşaat sektörüne verdikleri önemin yarısını
tarım ve hayvancılığa vermeleri gerekiyor.
Yoksa yarın öbür gün siyasetçiler demir, beton ve tuğlanın
yenmeyeceğini anlayacaklar ama o zaman çok geç olacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder