İki kayıp haftadan sonra Beşiktaş ile oynanacak maçın önemi daha da artmıştı. Kaybetmek demek kabus dolu haftaları da önümüze dizecekti.
İşte bu atmosferde başladı maç. Beşiktaş her ne kadar
geçen sezonun ligde fırtına gibi esen havasında olmasa da bu yıl Şampiyonlar
Ligi’nin flaş takımlarından biriydi ve bizden daha iyi oldukları da aşikardı.
Nitekim maça da öyle başladılar. 13. Dakikada 1-0 yenik
duruma düşünce Bursaspor, açıkçası tribünleri dolduran ve sahaya yabancı madde
atıp küfür ve hakaret etmekten başka bi işe yaramayan 30 bin kadar taraftar da umudunu
kesmiş olmalıydı ki, maçı tatil ettirmek için elinden geleni ardına koymadı.
Neyse ki, 37. dakikada imdada Beşiktaşlı Negredo yetişti
ve kendi kalesine attığı gol ile bir anda gidişatı değiştirdi. Tabi Titi’nin
goldeki çabasını da unutmamak gerek. Beşiktaş’ın bocaladığı anlarda rakip
savunmayı allak bullak eden Yusuf Erdoğan klasını kanıtlayan inatçı performansıyla
sahneye çıktı ve 45. Dakikada Gelarge’nin gol vuruşunu yapmasına zemin hazırlayan
isim oldu.
İlk yarının bu son dakikasında gelen gol ile soyunma
odalarına 2-1 önde giden Bursaspor’un ne yapacağını aslında 2. Yarı görecektik.
Çünkü bitin sadece devreydi ve Bursaspor daha önce Galatasaray maçında da ilk
yarıyı önde kapamasına rağmen Fransız hocanın 2. yarı saçma sapan tercihleriyle
maçı 2-1 kaybetmişti.
O nedenle Beşiktaş’a karşı 2-1 ya da 1-0 önde olmak bir
şeyi ifade etmiyordu. Kazanmak için mutlaka bir gol daha bulmak gerekliydi ki, konuk
takımın savunması çok savruk bir görüntü verdiği halde bunu yapmayı başaramadı
Bursaspor.
İkinci yarının ortalarında 10’ar dakikalık iki ayrı periyod
vardı ki, yeşil beyazlıları kurtaran kaleci Harun oldu demek yanlış olmaz.
Mucize diye nitelendirilebilecek inanılmaz toplar çıkardı Harun ve ondan sonra
ki 10-15 dakikada ise oyunun kontrolünü tamamen ev sahibi takım eline aldı ama 3.
golü bularak tribinleri dolduran taraftarlaırnı rahatlatacak fırsatı ne
bulabildi, ne de yaratabildi.
Harun, Aziz, Barış, Yusuf’un yanındaki 7 yabancı ile
mücadele etmek ve Beşiktaş gibi bir rakibe karşı 1 puan almak başarı olabilir
ama galibiyetin kaçtığını da unutmamak gerek!
Kaçan galibiyete mi sevinmeli yoksa yenilmemeye mi?
Bence ortaya konan mücadeleye bakmakta fayda var!
Alanya deplasmanında şanssız yenilen gollerden sonra bu
maçta şansa oldukça ihtiyacı vardı Bursaspor’un ve bu şans sadece Negredo’nın
bizim için attığı golde yanlarında oldu ki, yine de teselli hanesine ekleyebiliriz
bu durumu.
Le Guen bize “Yenemiyorsan yenilme” masalını izletti ve
dinletti bir kez daha.
Beşiktaş’a karşı sergilenen mücadelenin yarısını dahi önümüzdeki
haftalarda ortaya koymaları halinde ilk beş olmasa bile sezon sonunda kâbus
yaşamaktan uzak bir sırada kapanışı yapabiliriz.
Zira ne kupa hedefi kaldı ortada ne de Avrupa kupalarına
katılabilme umudu.
Bir aptallık yapılmazsa tatsız tuzsuz haftalar bizi
bekler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder