Oynamayana, oynamayan da atar. Tıpkı Fenerbahçe’nin
yaptığı gibi oynamadan Bursaspor'u deplasmanda yendi. Bir penaltı ve gol, haydi hayırlı işler…
Oysa bu maç Bursaspor’un zirveye bir adım daha yaklaşması
ve rakibini alta alması için büyük bir fırsattı. Maç Bursa’da, Timsah Arena’yı
tıka basa doldurmuş taraftarının desteği arkanda ve sen mutlak kazanman gereken
bu maçta, o kadar kötü o kadar kazanmaktan uzak oynuyorsun ki, 90+3 dakikalık
maçta kaleyi tutan, Volkan’ı rahatsız eden sadece tek bir şut atabiliyorsun ve
o da senin maç boyunca tek pozisyonun.
Kembo'nun 88. dakikadaki şutu olmasa sıfır pozisyonla tamamlayacaktı Bursaspor maçı ki, bence bu durumu her şeyi özetliyor!
Kembo'nun 88. dakikadaki şutu olmasa sıfır pozisyonla tamamlayacaktı Bursaspor maçı ki, bence bu durumu her şeyi özetliyor!
Böyle bir maçı kazanabilir misin?
Belki şansla, e şansın da yoksa ve hakem de şöyle hafifçe
konuk takımın adından, formasından korkup kritik kararları senin aleyhine veriyorsa,
nasıl kazanacaksın ki?
Nitekim kazanamadın.
Bir penaltı ve 1-0 yeniksin.
Bu arada, aynı pozisyonda aynı hakem Bursaspor lehine
aynı kararı verebilir miydi?
Sanmam...
Yenik duruma düşmüşsün, daha atak ve daha hızlı ve daha
etkili oynaman gerek değil mi?
Evet ama, nerdeee o Bursaspor?
Le Guean oyuna John’u sokuyor, geberik John, bugüne kadar
ne yapmış ki bu maçta takımına hayat versin? Nitekim o da sahada geberik
arkadaşlarına ayak uyduruyor.
Belli ki, Fransız hoca stratejisini 0-0’a göre kurmuş.
Aykut Kocaman da öyle ama hiç olmazsa onun anlaşılır bir mazereti var;
deplasmanda oynuyor ve rakip Bursaspor.
Fenerbahçe, Bursaspor’un adından, taraftarından
çekinmese, biraz daha üstüne gitse pozisyon bulacak. Çünkü kendisini hataya zorlayacak,
baskı yapan, kazanmaya niyeti olmayan bir rakip var karşısında.
Maçın skorunu hakem Ali Palabayık’ın hassas tercihleri belirledi
demek yanlış olmaz. Ama bu Bursaspor’un kötü oynadığı ve büyük bir avantajı
kullanamadığı gerçeğini de değiştirmez.
Le Guean tıpkı Galatasaray maçında olduğu gibi,
Fenerbahçe’ye de galibiyeti hediye etti.
Hiç olmazsa Galatasaray'a karşı ilk yarı iyidi, Fenerbahçe'ye karşı ise küllüm kötü!
Hiç olmazsa Galatasaray'a karşı ilk yarı iyidi, Fenerbahçe'ye karşı ise küllüm kötü!
Diyeceksiniz ki, “Fransız hoca mı çıkıp oynasın?”
Elbette o çıkıp oynamayacak ama bu takımı oynatacak
taktiği o yapacak, futbolcularını kazanmaları için o hazırlayacak.
Yenilmemek için çıkan bir takımın kazanma şansının olmadığı
futboldaki bu adı konmamış kural bir kez daha tecelli etti ve daha korkak olan
kaybetti.
Ve anlaşıldı ki, Bursaspor zirvenin takımı da değil,
adayı da…
İlk 10 ila ilk 5 arasında gider gelir. Muhtemelen yönetim
de, “bizim derdimiz şampiyonluk adaylarıyla değil, çıkın oynayın ve orta
sıralarda bir yer bulun, fazla arıza da çıkarmayın, düşme potasından uzakta olun” mantığıyla
yaklaştıklarını anlamak için, İstanbul takımlarıyla oynadıkları maçları bakmak
yeterli!
Yani bu sezon bu Bursaspor’dan bi cacık olmaz, belki
ayran olur(!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder