Maçtan önce Bursaspor’un Başakşehir’den değil puan çıkarması,
farklı yenilip yenilmeyeceği tartışılıyordu.
Böyle düşünenler haksız da sayılmazdı, zira bir yanda Avrupa’da
sergilediği performansla yeni sezonun kuşkusuz en büyük şampiyonluk
adaylarından biri olarak gösterilen Başakşehir, hem geçen yıl ki kadrosunu
büyük ölçüde korumuş, hem de çok yerinde transferler yapmış bir takım, diğer yanda. geçen sezonun sonunda yaşadığı düşme travmasının üstüne oyuncu ve teknik kadrosunu
yenilemiş, farklı bir anlayışla ve vasat bir hazırlık döneminden sonra 2017-18 sezonun
ilk maçına çıkmış Bursaspor...
Başakşehir’i herkes biliyordu ve kazanacağından da ama
kapalı kutu olan, Fransız Teknik Direktörlü Bursasapor merak konusuydu.
Güçlü ve hazır rakibi karşısında ya fark yiyecek ya da…
Ya da…
Neyse noktalı yerlerden sonra gelecek sözcükler çok da
karamsarlık içermiyor Allah'tan.
Yeni Teknik patron Paul Le Guen, takıma haddini bilen bir
anlayış kazandırmış. Ve maçın büyük bölümünde Başakşehir’e bu anlayışla
direndi.
Maçın son bölümünde, biraz haddini aşıp yüklendi ve rakibi
zorladı ama skora denge getirecek hamleyi yapamadı.
1-0’lık yenilginin sevinilecek ya da “iyi ki fark yemedik”
durumuna düşürecek bir yani yok. Sonuçta yenilgi yenilgidir. Kaybedilen 3-0
puan ve lige yapılan kötü bir başlangıç var.
Fakat umut da var.
En azından mücadele, çaba, ortaya bir şeyler koyma isteği bu
takımda geçen yıl göremediğimiz özelliklerdi.
Fransız hoca Le Guen, oyuncuları daha yakından tanıdıkça
futbol anlayışını da oturtacağını ummak istiyorum. Zira tersi olursa (karamsar
olmak istemem ama) ligin ilk yarısını tamamlayamaz.
Tabi bu sadece Paul Le Guen için değil yeniden oluşturulan
kadro ve elbette yeni transferler de öyle.
Özetle; görülen şu ki, bu takımda potansiyel var. Her ne
kadar, bu kadar çok yabancıyla futbol oynanıyor olması hoşuma gitmese de,
ligdeki tüm takımların aynı durumda olduğunu düşününce sadece susmakla
yetiniyorum.
Bursaspor'da öne çıkan, sivrilen bir isim yoktu ve bu durum da aslında takım olabilmenin işaretlerinden biri olarak yorumlanabilir. Geçen yıl Harun ve Batalla parlıyor, takım bi cacık oynamıyordu, diye taraftar boşuna isyan etmiyordu!
Belki maçın son bölümünde Furkan'ın o şutunun altını kalın harflerle işaretleyebiliriz!
Başakşehir ise geçen yılın devamı gibiydi. Belli ki Teknik Direktör Abdullah takıma ruhunu fena halde aşılamış. Kim gelirse gelsin değişen bir şey olmuyor ki, bu da ustalık gerektirir.
Lig esas Bursaspor için başladı, ve yenildik, ama bazen kaybetmek kazanmaktan
daha hayırlı olabilir.
Aşçı iyi gibi, malzeme idare eder, bu malzeme ile ne kadar
lezzetli helva çıkacak, artık aşçının hünerine kalmış; bekleyip görecez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder