Evet fazla…
Çok bile…
Bu nankörlüğün bir bedeli, bir kefareti olmalıydı, galiba
bunu ligden düşerek ödeyecez hep beraber!
Evet henüz düşmedik, Trabzon’u deplasmanda yenersek, ya da
Rize son maçında kaybederse ligden düşmeyecez belki; de hak ediyor muyuz?
Uzun bir aradan sonra Bursaspor’u canlı gözle izlemek için,
ilk defa Timsah Arena, ya da Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan’ın hoşlanacağı tabirle
söyleyeyim: (hani arena Türkçe değil, o isimle rahatsız oluyormuş da o nedenle
futbol sahalarının adının içinde arenanın kullanılmamasını emretmişti ya, başka meselemiz yokmuş gibi…) Bursaspor’u bu zor ve çok önemli, neredeyse sezon finali
niteliği taşıyan maçta yalnız bırakmamak için, hafta içi passolig çıkartıp ilk
defa “Bursa BŞ Belediyesi Stadyumu”na gittim...
Hani, belki keramet bendedir de enerjimi hisseden
futbolcular aşka gelip az biraz canlanır, diye de içimden kendi kendime geyik
de yapmadım değil.
Keramet bende değilmiş. Bu kadar ruhsuz, bu kadar isteksiz
bir takım acaba ligde kalmak istemiyorlar sanki.
Timsah Arena'da rezalete tanık oldum!
Utanç kelimesi hafif kalır. Ruhunu kaybetmiş bir yığın vardı ortada...
Bir takım nasıl bu hale gelebilir, diye tez yazasım var üstüne...
Timsah Arena'da rezalete tanık oldum!
Utanç kelimesi hafif kalır. Ruhunu kaybetmiş bir yığın vardı ortada...
Bir takım nasıl bu hale gelebilir, diye tez yazasım var üstüne...
Acaba futbolcuların bilinç altında, “Lan siz bizim otobüsümüze saldırdınız, bizi yumrukladınız, beter olun,
beter” gibisinden bir psikoloji olabilir mi, diye aklımdan geçmiyor da
değil.
Zira futbolculardaki bu cenaze evi sakinlerinin ruh
hallerinin başka bir açıklamasını bulamıyorum.
Ligin ilk yarsında takımın şansla da olsa kazandığı maçları
mumla aradığımız bir ikinci yarının sonunda gelinen nokta bu. Kendi sahamızda
Gençlerbirliği’ni bile yenemiyoruz. Zaten kendi evinde kazanamıyorsan, o lig
sana fazladır, lükstür. Düşmek kaçınılmazdır.
Bu takım ligin son haftasında büyük bir olasılıkla düşecek.
Trabzon’u yenmemiz mümkün değil. Rize’nin kaybedeceğini de düşünemiyorum.
Maç sonu gerçek bir Bursaspor taraftarı aynen şöyle dedi: Biz, Kasımpaşa deplasmanından sonra otobüse
saldırıp, Harun’u yumrukladığımız gün ligden düştük.
O nedenle, Ali Ay’mış, Recep Bölükbaşı’ymış, Hamza Hoca, Yok
Mutlu Hoca vs vs. Bunlardan önce bence gerçek suçlu her şeyi bilen ama bi halttan
anlamayan, haddini bilmeyen taraftarlardır.
Bir iki satır da Adnan Örnek Hoca için yazamadan noktayı
koymayayım:
2010 yılında Bursaspor şampiyon olduğunda o takımın
dinamolarından biri de Sercan Yıldırım’dı. Ve sen takımında bulunan bu
dinamodan yararlanmayı beceremiyor, futbolcularını küstürüyorsan, hiç kusura
bakma hocam sana da bu takım fazla…
Bir aşçı, yetersiz malzemeyle de olsa lezzetli yemek yapabiliyorsa
o iyi bir aşçıdır.
Ama eldeki malzemeyi gerektiği gibi kullanamıyorsa o aşçı değil
olsa olsa bulaşıkçıdır!