Kılıçdaroğlu bunu hak ediyor mu?
Evet, bence hak ediyor…
Neden?
Çünkü 7 seçim kaybettiği halde bu coğrafyada nasıl siyaset
yapılacağını öğrenemedi gitti…
Kafasına yumurta atıldı, anlamadı…
Yuhalandı, anlamadı…
Son olarak boş mermi kovanı atıldı üstüne ama hala anlamadığını
üzülerek görüyorum…
Öncesinden da ayakkabılı saldırıya uğramıştı oysa…
Ahmet Hakan’ın CNNTurk’te yayınlanan Tarafsız Bölge
programına çıktı ve o kadar doğru, o kadar dürüst, o kadar gerçek konulara
değindi ki, düşmanları tarafından söylediklerinin aleyhine delil olarak
kullanacağını yine kestirmedi.
Ve nitekim söylediklerinin ekosu dinmeden, hemen ertesi gün bir numaralı hasmı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kameraları görür görmez,
kürsüye çıkıp mikrofonu eline aldığı an (mikrofondan ve kameralardan hiç ayrı
kaldığı yok ya) Kemal beyin söylediği gerçekleri takır takır başına kaktı.
Ana muhalefet liderinin yumuşak üslubuna karşı, (Mübarek
Ramazan ayında olduğumuza aldırmadan) her zamanki gibi kin dolu, sert, öfkeli
ve acımasız bir tonla saydırdı Erdoğan!
Sanki, daha geçen yıla kadar terör örgütü ile müzakere yürüten,
İmralı kod adlı halk arasında bebek katli olarak bilinen PKK terör örgütü
elebaşısı Abdullah Öcalan’ı muhatap alan, terör örgütü silahlanırken bunlara
göz yuman kendisi ve partisi değilmiş gibi!
Tayyip Erdoğan’ın CHP genel başkanını hedef göstermesinin hemen
akabinde de Kılıçdaroğlu katıldığı ilk cenaze etkinliğinde saldırıya uğramakta gecikmedi.
Birileri belli ki apartta bekliyormuş, belli ki maksat, Kemal Kılıçdaroğlu'nu halk nezdinde "suçlu" mertebesine indirgemek, itibar kaybına uğratmak, imajını zedelemek...
Kimse, o polislerin neden şehit edildiğini, “Evlatlarımızı
feda etmeye hazırız” diyen devrik başbakan Davutoğlu’nun sözlerinin bugün akan
her damla kanın habercisi olduğunu düşünmeden, Kılıçdaroğlu’na, şamar oğlanı
misali saldırmakta imtina etmedi birileri…
İşte bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu hemen, tez vakitte, zaman
yitirmeden istifa etmeli.
Olmuyor Kemal bey, olamıyor; beceremiyorsunuz bu işi. Politikayı
öğrenemediniz ve bu işi beceremediğiniz için istifa etmelisiniz!
Hiç kusura bakmayın; çok zavallı, çok çaresiz, çok
basiretsizsiniz…
Size çok üzülüyorum, düştüğünüz, düşürüldüğünüz durum içler
acısı ve hem kendinizi, hem de partinizi tü-ke-ti-yor-su-nuz!
Gelin, hem kendinize, hem seçmenlerinize, hem de ülkenize bir
iyilik yapın. Bu ülkeyi biraz seviyorsanız, kendinize saygınız varsa, bırakın
bu işi…
O sizi bırakmadan, siz gidin!
Çağdaş ülkelerdeki meslektaşlarınızın yaptığı gibi...
İstifa etmek korkaklık değil cesarettir.
Biraz yüreğiniz yetiyorsa, tek seçim kaybeden batılı
meslektaşlarınızın yaptığını yapın, İSTİFA EDİN...
Çünkü siz bu halka beş numara büyüksünüz!
Çünkü siz bu halka beş numara büyüksünüz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder