Çarşamba, Haziran 04, 2008

Bu haber kaçmaz!

Bu haber atlanamaz da...

Olsa olsa görmezden gelinir, yok sayılır, hiç olmamış, yaşanmamış gibi...

Ancak haberi geçen kaynak "BRÜKSEL -AA-"

Devletin resmi haber yayma örgütü(!)

Haber aynen şöyle:

İsveç'in eski Ankara Büyükelçisi Ann Dismorr, 'Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) birçok üyesinin, gayrı resmi görüşmelerde, AK Parti'nin yargı tarafından kapatılmasına destek verdiklerini" belirterek, "Bunları anlayamıyorum, çünkü Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımı akını siyasal istikrar sayesinde oldu" dedi.

Ann Dismorr 2001-2005 yılları arasında Türkiye'de Ankara Büyükelçisi olarak görev yaparken Türkiye hakkında gözlemlerini "Kodları Çözülmüş Türkiye" adlı kitabında toplamış. Ve yeni çıkan kitabını da İsveç'in AB Daimi Temsilciliği'nde düzenlediği basın toplantısıyla tanıtmış!

Yani, ülkemizdeki yaygın ve popüler medya istediği kadar konuya "üç maymun" kalsın, tüm Avrupa medyası ve yurdumuzdaki hükümet yanlısı(!) gazete, televizyon ve internet siteleri kamuoyunun gündemine saldı bile.

Tam, "takke düştü kel göründü!" durumu söz konusu...

Bunu tercümesi de şu: TÜSİAD her ne kadar hükümeti destekliyor gibi görünse de, aslında alttan alta altını oyarak, istikrarsızlığa zemin hazırlıyor!

-Buyur buradan yak...

İsveç'in eski Ankara Büyükelçisi Ann Dismorr kitabında sadece bunlara da değinmemiş! CHP ile ilgili açıklamaları da bir hayli çarpıcı. Türkiye'nin AB yolculuğunda ana muhalefet CHP'yi hükümete alternatif görmediğini belirten Dismorr, "Benim ülkem İsveç'deki Sosyal Demokratlar, CHP'yi Sosyalist Enternasyonal'den çıkarmaya çalışıyor" şeklindeki sözleri Baykal'ın partiyi ne hale düşürdüğünün en somut kanıtlarından biri olarak bir kez daha karşımıza çıkıyor!

Hepsi bir yana, bu yaşananlar Türkiye'de dizginlerin kimin elinde olduğunu apaçık ortaya çıkarıyor...

Hükümetler ne yaparsa yapsın, nafile... Dizginler tıpkı 30, 40-50 yıl önce olduğu gibi yine sermayenin elinde...

TÜSİAD, 30 yıl önce hükümetleri devirmek için gazetelere boy boy ilanlar verip alenen mücadele ediyordu(!) Bugünse gizli ve yasadışı bir örgüt gibi davranıyor.

Ellerinde bulundurdukları medya gücü sayesinde de kamuoyunu yönlendirerek, birçok şeyin(!) zeminini hazırlıyorlar.

Amma ve lakin devir çok değişti. Bazı noktaları göz ardı etseniz de, medyanız "yok" saysa da, devir internet devri, siz yazmasanız da, göstermeseniz de, birileri çıkıp "Kraaalll Çııııplaaaakk!" diye haykırabiliyor.

İstediğiniz kadar kör ebe oynayın, istediğiniz kadar, youtube.com'u kendi halkınıza yasaklayın, dünya her şeyi biliyor ve yaptığınız makyaj, Yağmurda düşen ilk damlalarla akıp gidiyor!

***
Kamuoyu, Ann Dismorr'un kitabından Meral Tamer'in 17 Mayıs tarihli, "İsveçli diplomatların Türkiye kitapları"
başlıklı Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde kaleme aldığı yorumunda haberdar oldu. Dismorr'un yanı sıra Türkiye'de görev yapmış birçok diplomatın görevlerini tamamladıktan sonra Türkiye ile ilgili kitaplar yazdıklarını anımsatmış Meral Tamer. Ancak Tamer, Dismorr'un kitabındaki TÜSİD üyeleri hakkında yazdıklarını görmemiş!

İsveç'in diplomatları Türkiye'deki görevlerini tamamladıktan sonra kitaplar yazarken, bizim diplomatlarımız ne yapıyor dersiniz?

Eminim elleri armut topluyordur, yoksa onlar da Avrupa ve Avrupalılar hakkında yazacak çarpıcı birkaç satır ansı vardır mutlaka.

Onlarınki bir gelenek haline gelmiş. Bizimkilerde ise böyle bir alışkanlık yok. Evet istisnalar kaideyi bozmaz, belki bilmediğimiz kitaplar da yazılmış olabilir zira bilinen ve ortada olan gerçek şu ki, onların diplomatları yaşadıklarını gördüklerini yutmuyor, hiç çekinmeden kitaba dökerek yüzümüze vuruyor!

Not: Ayıptır söylemesi ama bu satırların yazarı da 20 ay kadar İsveç'te yaşadı "Avrupa'da Mülteci Olmak / Karanlıktaki Gölge" adlı bir kitap kaleme aldı. Kasım 2007'de Ozan Yayıncılık tarafından basılan kitapta yazarınız İsveç'te yaptığı gözlemleri ve başından geçenleri, anlatmaya çalıştı. Haberiniz ola ;-)


Kaynak:

http://www.dorduncukuvvetmedya.com/dkm/article.php?sid=10939

Hiç yorum yok: