Aynen böyle, Meltem Cumbul son yaptığı eylemle gündemin tam
da göbeğine “cumborlop” diye atladı. Sanki memlekette tartışacak başka mesele
yokmuş gibi…
Belki uzun aradan sonra böylesine gündem olmaktan pek bi
memnundur ama herkesin kafasında yanıtlanmayan sorular var.
-Meltem Cumbul neden bu kadar abartılı tepki verdi?
-Neden daha alttan almadı?
-Semih Kaplanoğlu ile aralarında nasıl bir husumet vardı da
elini sıkmadı, sıkmakla kalmayarak konuyu bambaşka bir mecraya taşıdı?
Kamuoyuna yönelik yaptığı açıklamalardan sonra açıkçası kimse
tatmin olmadı.
Bu arada, konuyu bilmeyenler için hemen anımsatma yapayım; Adana
Film Festivali’nin geçen hafta yapılan kapanış ve ödül töreninin sunuculuğunu üstlenen Meltem Cumbul, en iyi yönetmen ödülüne layık görülen Semih Kaplanoğlu’nun
elini sıkıp tebrik etmediği ortaya çıktı.
Nasıl çıktı?
Semih Kaplanoğlu bu duruma sosyal medya hesabından tepki
göstererek…
Kaplanoğlu olayı ciddiye almasa belki kimse bilmeyecek
konu da bu denli dallanıp budaklanmayacaktı elbet. Ama Ödüllü yönetmenin haklı
tepkisini de yok saymak haksızlık olur.
Çünkü sorun Meltem Cumbul ile başlıyor.
Bir insanı sevmeyebilirsiniz… Ondan hiç haz etmeyebilir,
hatta ve hatta ondan nefret bile edebilir, size büyük bir kötülük bile yapmış
olabilir.
O kişiyle yolda ya da bir arkadaş ortamında veya bir başka
yerde karşılaştığınız zaman onu yok sayabilir, görmezden gelebilir, hiç
sallamayabilirsiniz…
Fakat, ama ve amma ve lakin, sorumlu olduğunuz profesyonel bir
görev esnasında böyle bir şey yapmaya hakkınız yok. Çünkü siz o iş için para
almışsınızdır ve o paranın karşılığını en iyi şekilde vermekle yükümlüsünüzdür.
Bunu layıkıyla ve hakkını vererek yapmaz, o işinizi kişisel bazı sebeplerle
sabote ederseniz, hem işinize, hem de size o işi verenlere terbiyesizlik yapmış
olursunuz.
İşte bu nedenle Meltem Cumbul, kendi kendini Meltem
Cumburlop olma durumuna düşürmüştür!
Kamuoyu muhtemelen Meltem hanımı, Semih beyden daha iyi
tanır. Semih Kaplanoğlu’nu da sinema dünyası, sabah kahvaltısı çağrışımlı
üçlemesi Süt-Yumurta-Bal filminden ve Bal ile Berlin’de kazandığı Altın Ayı
ödülünden tanır. Ben ise Semih Kapklanoğlu’nu ilk sinema filmi, (ki bence en
iyi filmi odur) Herkes Kendi Evinde ile tanırım. Lakin, özellikle sette, film
çekimi esnasında set çalışanlarına kötü davrandığı ve sert olmasının yanında ağzının
çok bozuk olduğunu duymuştum.
Meltem Cumbul cumburlop hanımın tepkisini duyduğumda, “acaba
buna yönelik bir tepki mi?” diye düşünmüştüm ancak durumun daha siyasi, daha sanatın
dışında olduğuna dair duyumlar gelmeye başlayınca üzüldüm.
Ve sinemamızda, sanat anlayışımızda onca sorun varken,
Meltem hanımın böyle bir çıkış yapmasının mana ve ehemmiyetinin, kendisini
gündeme taşımasının dışında hiçbir katkısının olmadığını görüyorum.
Ve elbette bu vesile ile kamuoyunun konuyla alakası olmayan
kesimi de Sinan Çetin’den sonra Semih Kaplanoğlu adlı bir film yönetmeninin de var
olduğunu öğrenmiş oldu(!)
El sıkmama olayının yaşandığı o an: http://www.ntv.com.tr/video/sanat/meltem-cumbul-semih-kaplanoglunun-elini-sikmadi,56_9bLuWUEmI2MclehNiog
El sıkmama olayının yaşandığı o an: http://www.ntv.com.tr/video/sanat/meltem-cumbul-semih-kaplanoglunun-elini-sikmadi,56_9bLuWUEmI2MclehNiog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder