Çarşamba, Ocak 25, 2017

Verelim başkanlığı da, bu iş huzur içinde çözülsün(!)

7 Haziran seçimlerinden önce o dönem başbakan olan Sn Recep Tayyip Erdoğan, “Verin 400 vekili, bu işi huzur içinde çözülsün!” demişti..
Millet, 400’ü vermek yerine AK Parti’yi yine birinci parti yapmış, lakin bu sonuç Erdoğan’ı hiç memnun etmemişti.
Bu bir tehdit miydi?
Evet, bir tehditti ve bunun tehdit olduğunu, ondan sonra yaşananlara baktığımızda anlayabiliyoruz.
PKK yeniden silaha sarılmış, bu yetmiyormuş gibi, çakal sürüsüne IŞİD de katılmış, biri dururken diğer, diğeri dururken öbürü saldırarak mazlum kanını vampir gibi emmeye başlamıştı!
7 hazirandan sonra binlerce insanımız ya PKK ya da IŞİD tarafından katledildi. Bir de TC vatandaşı olup da kandırılarak PKK ve IŞİD saflarında ölenleri de hesaba kattığımızda ortaya çıkan tablo daha da ürkütücü oluyor. Bizi birbirimize, yani kardeşi kardeşe düşman etmişler!
Ölenlerin hepsi bu coğrafyanın insanı, Kürt, Türk, Müslüman…
Yapılan her saldırı, akan her damla kan, Erdoğan’ı zayıflatacağı yerde daha da güçlü kıldı ve her şehit haberinden sonra, başkanlığa bir adın daha yaklaştı.
Tüm bunlara rağmen daha da güçlenen Recep Tayyip Erdoğan inatla başkan, tek adam, tek lider olmak istiyor ve olmazsa, olamazsa, her şeyi yapmaya göze aldığını da söylediği ve söylettiği her sözle, yazdırdığı her satırla, her davranışıyla bunu açık açık ifa ediyor.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un son yaptığı açıklama 400 vekilli tehdidini anımsattı: "Referandumda evet oyundan sonra bu terör örgütlerinin hiçbir sesi çıkmayacak hale gelirler”
Bi dakka bi dakka; bu bir tehdit, alenen halkı korkutmak ve "evet" demezseniz, size daha beterini yaşatacağız, demenin Türkçesi değil mi?
O zaman din kardeşimiz Sn Kurtulmuş'a sormak lazım, “Her türlü güç ve yetkiye sahip Sn Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bugün ülkemizdeki bu garabeti düzeltemiyor da, başkan olunca Süpermenleşip, PKK ve IŞİD'i anında yok edip, doları şak diye aşağıya mı çekecek?" Peki o zaman şöyle soralım: Madem başkan olunca her şey çok güzel olacak, tüm sorunlar hallolacak, şimdi neden düzeltemiyor? Nedir eksik olan? O zaman bu IŞİD ve PKK Erdoğan başkan olsun, diye mi mazlum kanı döküyor? Başkan olunca kan ve gözyaşı nasıl duracak? Sn Erdoğan’ın bilmediğimiz sihirli bir gücü mü var? Bay Kurtulmuş bu halkı aptal yerine koymaktan vaz geçsin ve siyasete başladığında sadece tek bir yüzüğü olan, “bir gün Erdoğan’ın çok zengin olduğunu duyarsanız bilin ki çalmıştır” diyen Sn Erdoğan’ın 15 yılda yapamadıklarını başkan olunca nasıl başaracak, öğrenmeye hakkımız yok mu?
Madem “evet” dememizi istiyorlar, bunu nasıl başaracak, planı nedir Sn Cumhurbaşkanımızın, lütfen açıklasınlar!
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un bu açıklamasından sonra gündemi sarsan bir diğer olay ise spor camiasının ve özellikle Rıdvan Dilmen’in hazırladığı video oldu. Şeytan Rıdvan, şeytanın bile aklına gelmeyecek(!) bir kampanya başlatarak, referandumda halkı evet demeye ikna etmek adına, Arda Turan ve Burak Yılmaz’ı da bi kirli siyasi oyunun içine dahil etmiş.
Belli ki, anketlerden gelen sonuçlar Sn Erdoğan’ın istediği gibi değil. Başkanlık aşkına, ellerindeki her kozu kullanmaya, her oyunu oynayamaya hazırlar. Halkı ikna etmek için spor dünyasını bile kendi çıkarlarına alet etmeye çekinmediklerine göre başkanlık yolunda durum pek #Hayır’lı görünüyor(!)
Düne kadar küs oldukları Saadet Partisi ile gizli istişareler, dinci Kürt partisi Hüda-Par’ı yanlarına çekme çalışmaları, spor camiasının desteğine muhtaç kalmalarından sonra gözleri sanat dünyasına çevirdi.
Bakalım “evet” diye haykıracak ilk büyük sanatçı kim olacak?



Hiç yorum yok: