Cumartesi, Temmuz 09, 2016

Trafik polisi keyfi ceza keser mi?

Trafik polisleri ne için var?
Ya da şöyle sorayım; “Trafik polislerinin görevi nedir? Ne iş yapar?”
Ben de bu soruyu hemen google amcaya sordum ve o da bana
Wikipedia’dan, trafik polisi ve görevleri hakkında ayrıntılı bilgiler önerdi sağ olsun.
tr.wikipedia.org adresi de 8 maddelik bir görev listesi gösterdi bana.
İşte Trafik polislerinin başlıca ana ve esas görevleri:
1-Trafik akışını sağlamak ve akışın devamlılığı için trafiği yönetmek…
2-Sürücü belgesi kontrolü yapmak ve kurallara uyulup uyulmadığını tespit etmek…
3-Trafik kazanlarında olay yerine gidip ilgili kaza hakkında tutanak tutmak,(Bu görev artık vatandaşların kendisi tarafından yapılmakta olup, Polis sadece yardım etmektedir.)
4-İşlenen trafik suçları için tutanak hazırlamak…
5-Şehirlerarası yollarda hız denetimleri yapmak…
6-İşlenen yaraldaanmalı kazalarda yaralanan kişilerin yakınlarına haber vermek…
7-Sürücü ve taşıtların bilgilerini tutup arşivlemek ve eldeki verileri değerlendirmek…
8-Kaza sonrasında sigorta şirketleri bilgilendirmek ve tespit tutanaklarını göndermek…

Bu görev tanımlamaları arasında “Trafik polisleri keyfine göre ceza kesebilir!” diye bir madde var mı?
Yani, canı sıkılan bir trafik polisi gıcık olduğu ya da inatlaştığı bir vatandaşa, ceza uydurabilir mi?
“Uyduramaz” demeyin, burası Türkiye, burada polisler sadece polis değil, aynı zamanda bir vatandaş düşmanı da olabilir…
 Nasıl mı?
İşte şöyle:
Tarih 3 Temmuz pazar akşamı, saat 19:00 civarı… Yer Yalova Yolu Özdilek kavşağı
Bursa’nın yerel televizyonlarında çalışan tanınmış bir haber spikeri, yakınlarıyla birlikte, yine Bursa’nın tanınmış köftecilerinden birinde yemek yedikten sonra, tam Özdilek kavşağını geçtikten sonra trafik polisi tarafından durduruluyor ve sol şeridi ihlal ettiği gerekçesiyle 199 TL para cezasına çarptırılıyor.
(Tutanağı büyük görmek için üstüne tıklayın)
Bunun öncesinde ise trafik polisinin uyarısıyla aracını sağa çekip, durumu anlamaya çalışan ve ne için durdurulduğunu anlamayan genç sürücü, gerekçeyi öğrendiğinde ise “böyle saçma bir  ceza mı olur?” diye itiraz edince de, polis memurları, 211052 sicil numaralı Ramazan Sevim ile 321777 sicil numaralı E. Ayaş, araçtakilerin (kemerleri takılı olduğu halde) “E madem 199 TL çok geldi, o zaman size kemer takmamaktan 97 TL keseyim” diyerek, aklı sıra ceza indirimi yapmaya çalışmış ve ehliyet-ruhsat istemiş...
Bunun üzerine daha da sinirlenen haber spikeri, “Ehliyet ruhsat vermiyorum, ne yapacaksan yap” diyerek tepkisini koymuş ama 199 TL cezayı yemekten de kurtulamamış…

Yıllardır, halk arasında konuşulan "Trafik polislerinin doldurmakla yükümlü oldukları bir ceza kesme kotası vardır. O kotayı doldurmak için sürücülere keyfi cezalar keserler" efsanesinin gerçek olduğunu da böylelikle öğrenmiş bulunmaktayız. 

Aynı zamanda bu olay, ülkemizdeki trafik polislerinin işlerini gerektiği gibi yapmadıklarının, amaçlarının trafiği düzenlemek, trafik güvenliği sağlamak olmadığının da kanıtıdır! Trafikte güvenliği sağlamakla yükümlü olan bu memur arkadaşlar, belli ki canları sıkılmış ve “sürücü avına” çıkmışlar, gözlerine kestirdiklerini de akılları sıra cezalandırmaya çalışmışlar!

Bir yanda trafik canavarına dönmüş eğitimsiz sürücüler, diğer yanda da vatandaşı yolunacak kaz gibi gören trafik polisleri. Oysa ülkemizin ciddi bir trafik terörü sorunu var. Ama belli ki memur arkadaşlarımızın derdi başkaymış…
Bu insanların asal görevleri halkına, milletine yani vatandaşına hizmet etmek değil mi esas? 
Şimdi sorarım size, bu polis memurları üstlerine vazife olmayan böylesi bir uygulama yetkisini, kimden ve nasıl buluyor, bu cesareti nereden alıyor?
Kendi kafalarından mı?
Başlarındaki müdürlerinden mi, yoksa…
Yoksa ne?
Kim?
Neden?
Nasıl?
Burası ne biçim bir ülkedir böyle, ne polisi gerçek bir polis gibi, ne siyasetçisi siyasetçi, ne bürokratı bürokrat, ne de vatandaşı vatandaş.

Çürümüşlük tepeden tırnağa, kimse kimseye güvenmiyor, inanmıyor ve sevmiyor…
Yoksa gerçekte de çöküşe az mı kaldı?  

Çöktük de farkında mı değiliz!

Hiç yorum yok: