Pazar, Eylül 19, 2021

Tekke gitti kel göründü(!)


Yok yok Tekke değil de takkeydi o değil mi?

Neyse sonuçta uysa da yazdım uymasa da…

Hafta içi oynanan Samsunspor karşısında 10 kişi kalmasına rağmen Bursaspor rakibini, özellikle genç oyuncuların katkısıyla 4-1 yenerken “Bursaspor'dan 4-1'lik Samsun ziyafeti!” başlıklı yazımda aynen şöyle demiştim:

Bursaspor’da un var, yağ var, şeker, tuz, baharat, fırın, kepçe, tencere kazan, var oğlu var! Marifet bu malzemelerle güzel yemek yapabilmekte. Samsun karşısındaki 4-1’lik ziyafetin tadı damağımızda kaldı amma ve lakin aşçının yemeğine geçer not verebilmemiz için bundan sonraki ziyafetlerine bakacaz”

Tuzla karşısında baktık, aşçı(!) Fatih Tekke hakkında kesin hüküm vermemize fırsat kalmadan, kulübün yönetim lideri (ne demekse artık) Emin Adanur, tıpkı Mustafa Er’de olduğu gibi Tuzlaspor maçında alınan beraberlikten sonra Tekke’yi yollamış.

Teknik direktör harcamak bu kadar kolay mı, çabuk mu, aciliyeti mi vardı?

Eğer Bruno o penaltıyı gole çevirseydi, maç 1-0 kazanılsaydı belki şu an başka bir şey konuşacaktık ama evet, Tuzla karşısında bariz bir Teknik Direktör zafiyeti hissediliyordu. Yanlış kadro çıkarmaktan tutun da, oyuncu değişikliği zamanlamasından yanlış oyuncuları sahaya sürmesine kadar!

Peki bu kadroyu kim kurdu? Yabancı oyuncu transfer ediyorsan senin gençlerinden daha iyi daha yetenekli olmalı, öyle değil mi? İyi de Allah aşkına, Bursaspor'un yabancılarından hangisi altyapıdan yetişen, geçen sene bu takımı sırtlayan gençlerden daha iyi? E o zaman neden bu kadar gereksiz yabancı alınır, nasıl beceriksiz bir yöneticiliktir bu?

Evet evet, Mustafa Er’den sonra Fatih Tekke’nin de bileti kesiliyorsa sorun sadece teknik adamlarda değil, kulübü yönetenlerde, o nedenle Tekke gitti kel göründü, başlığını attım!

Fatih Tekke’nin gitmesi hiçbir şeyi düzeltmeyecek!

Çünkü sorun profesyonel olamamakta!

Teknik adama sağlıklı çalışma ortamı verilmemesinde…

Emin Adanur parasıyla Bursaspor Kulübü’nü satın aldığını zannediyor. Bu işler parayla pulla olsaydı, Cem Uzan’ın İstanbulspor başkanı olduğu yıllarda değil Türkiye, Avrupa Şampiyonu olması gerekirdi. Ama olmadı. Demek ki neymiş, parayla başarı gelmiyormuş!

İbrahim Yazıcı ve Ertuğrul Sağlam dönemini iyi incelemesini öneririm Emin Adanır kardeşime.

Böyle davranarak bundan sonra Bursaspor’u çalıştıracak çaycı bile bulamaz, değil ki tekin adam!

Çünkü kulübün itibarı da zedeleniyor, hangi teknik adam böyle bir yönetimin altında çalışmak ister!?

Ensesinde Demoklesin kılıcını hisseden profesyonel birinin başarılı olma şansı nedir ki?

Eğer böyle devam ederse aha buraya yazıyorum; Emin Adanur ve kukla yönetimi Ali Ay’ın yönetiminden beter olur, takım bir alt lige düşer bir daha da Bursa’da barınamaz!

Devraldığı işin ciddiyetini kavrasın ve patron gibi değil profesyonel bir spor yöneticisi gibi çalışsın!

Unutmasın ki hiçbir isim Bursa ve Bursaspor’dan büyük değildir!

Bu kulüpten kimler geldi kimler geçti, Emin Adanur kim ki?

@SuatOktySnck

Alinur Aktaş’ı Erdoğan’a kim şikayet etti?


Yalova Yolu (İstanbul Caddesi) istikametinden terminale uzanan ve yapımı yılan hikayesine dönen T2 tramvay inşaatının yanından geçtim geçen. Evimin yolu üzerinde olduğu için o ucube inşaatı her gün görüyorum. Ama bu sefer tamamlanan üst geçidin yanında bir çalışma yapıldığını fark ettim.

Bakın, “tamamlanan üst geçit” diyorum…

“Tamamlanmış bir işe neden müdahale edilebilir?” diye düşünüyordum ki, görevli gençlerden birine ne yapıldığını sordum.

Üst geçide yürüyen merdiven ekleneceklermiş.

Evet evet, yanlış okumadınız, yanında asansör bulunan üst geçide bir de yürüyen merdiven eklenecekmiş.

Üst geçidin bir ucunda normal merdiven, ortasında asansör  ve diğer ucuna da yürüyen merdiven!

Hizmete bakar mısınız, breh breh breh… Ne hizmet ama(!)

Ortada tramvay yok, ne zaman biteceği de hala muallak…

T2 raylı sistem önceki başkan Recep Altepe döneminde 2015 yılında 133 milyon liraya ihale edilmiş, projenin bitiş tarihi 25 Haziran 2018 olarak duyurulmuş, Hattın, İstanbul yolunu ikiye bölmesi ve T1 hattına ve metroya entegre edilmemesi tepkilere neden olmuştu.

İlginç olan, tramvay ortada olmasa da yürüyen merdivenli, asansörlü üst geçitleri var ve muhtemelen tramvay faaliyete geçmeden yürüyen merdivenler işleyecek, muhterem vatandaşlarımız pek bahtiyar olacaklar, değil mi?

Bi dakka bi dakka, e yani van minut(!)

Üst geçitlerin bulunduğu noktalardaki esnafların durumu ne olacak? O yürüyen merdivenler ve klasik basamaklı merdivenler onların dükkanlarının önünü kapatacak, esnaf mağdur olmayacak mı?

Neyse çalışmayla ilgili çektiğim fotoğrafları gazeteci arkadaşlarıma verdim, konuyla ilgili haberini internet sitelerinde yayınladılar. Ben de o haberleri sosyal medya hesabımdan paylaştım.

Birkaç gün sonra Facebook’tan mesaj kutuma bir arkadaşımın mesajı düştü.

Yayınlanan o haberden, yürüyen merdiveni ve üst geçidi yapan firmada çalışan bazı mühendisler, rahatsız olmuşlar ve haberde gerçek olmayan bilgiler yer aldığını söyleyip, arkadaşıma beni şikayet etmişler!

Arkadaşım, o haberi benim yazıp yazmadığımı sordu.

Ben de fotoğrafları çekip bilgileri aktardığımı söyledim.

Meğer üst geçit planladığında yürüyen merdiven de hesaba katılmış.

İyi de asansör varken yürüyen merdivene ne gerek var ve dükkânlarının önü kapanan esnaf ne olacak?

Bu sorulara yanıt verecek kimse yok ortada…

Ve daha da ilginç olan ise T2 Tramvay hattının inşaatı ile ilgili yaşanan arka plandaki olaylar!

Bursalılar iyi biliyor ki, Recep Altepe döneminin ucube çalışmaları oldu, Timsah Arena, Doğanbey TOKİ konutları ve son olarak T2 Tramvay hattı!

Altepe’den sonra Recep Tayyip Erdoğan tarafından İnegöl’den Bursa’ya tepeden atanan Alinur Aktaş önce TOKİ ucubelerini tıraşlayacağını açıklamış, sonra da yarım yamalak hizmete açılan Buraspor’un stadı Timsah Arena’nın kafasını tamamlayacağını duyurmuştu.

Ne TOKİ’ler tıraşlandı ne de Timsah’ın kafası tamamlanabildi…

Kamuoyuna pek yansımayan ve çok az kişinin bildiği Bursa BŞ Belediyesi’nin iliğini emen T2 tramvay hattının inşaatını tamamen durdurmak istediğini öğrendim. (En azından ben yeni öğrendim)

Türkiye’nin en borçlu Büyükşehir Belediyeleri sıralamasında ilk sırada olan Bursa’nın borcunu katmerleyen T2 Tramvay hattının akıbeti bundan sonra netlik kazanıyor.

İşin içerisindeki (yandaş) müteahhitler Alinur Aktaş’ın T2 inşaatını durdurup projeyi rafa kaldıracağını duyunca soluğu hemen Beştepe Külliyesi’nde alıyorlar ve Aktaş’ı Reis’e şikayet ediyorlar!

Aslında Alinur bey burada belediyenin giderlerini kısmayı amaçlıyor ama tasarruf yapmaya yanlış yerden başlıyor ve büyük biraderi, yani Sn Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu durumlardaki dahlini gözardı ediyor.

Siz deyin “kulağını çekti”, ben diyeyim “fırçaladı”, Ak Partililer de desin “kibarca uyardı”; her ne olduysa, göklerden gelen(!) bir emirle T2 Tramvay hattının yeni ihalesi 5 Ağustos 2020’de yinelendi ve çalışmalar kaldığı yerden başladı.

Peki çalışmalar başladı başlamasına da ne hızla ilerliyor?

Çok ağır, yavaş…

Ve Bursalılar, en azından Bursa’yı önemseyen vatandaşlar ve ben Bursa’ya atılan T2 Tramvay kazığının büyüklüğünü her gün gözlemliyoruz. Zaman zaman esnafla da konuşuyorum, hepsi T2 inşaatın bu halde olmasından hem Recep Altepe’yi, hem de son dönemlerde Alinur Aktaş’ı sorumlu tutuyor ama çok enteresandır, onları göreve getiren AKP Genel Başkanı’nı kimse suçlu görmüyor. Sanki Altepe de Aktaş da Bursa’ya gökten düştü, sanki Bursalıların önüne “Alın bunlar yetenekli çocuklardır, oy verin başkan seçin” diyen Erdoğan değilmiş gibi…

Ne demişti İstanbul için Sn Erdoğan, “İstanbul’a ihanet ettik!”

Peki Bursa’ya kim ihanet etti?

Koskoca Kültür Park’ın dibine avuç içi kadar göstermelik Millet Bahçesi’ne değil Bursa’nın gerçek hizmete ihtiyacı vardı…

Oysa Bursa’ya ihanet  devam ediyor, Yunuseli Havaalanı’nın Şehircilik Bakanlığı'na devredilmesi, Sıcaksu bölgesenin önce turizm bölgesi olacağı açıklanmasına rağmen daha sonra o proje rafa kaldırılıp de toplu konut alanına dönüştürülmeye çalışılması, AKP’nin ve dolayısıyla Erdoğan’ın, 20 yıldır büyük bir sadakatle kendisine oy veren Bursalılara kazık atmaya devam ettiğinin kanıtı değil de nedir?

@SuatOktySnck

Çarşamba, Eylül 15, 2021

Bursaspor'dan 4-1'lik Samsun ziyafeti!

11’e 11 2-1, 10’a 11 gençlerle 4-1…

Matematik işlemi ya da fizik denklemi falan değil, Bursaspor’un Samsunspor karşısında mücadele eden takımın oyun içerisinde aldığı skor durumu…

Dilimde tüy, kalemimde mürekkep, klavyenin tuşlarına basan parmaklarımda derman kalmadı!

Bursaspor’un madeni Vakıfköy ve gençler…

Üstelik bu gençler geçen sezon rüştünü de ispatlamış potansiyelini dünya aleme göstermişken, sezon öncesi Emin Adanur liderliğindeki yeni yönetim, taraftarın da gazına gelerek, gençlerin potansiyelini göz ardı edip yine gereksiz transferler yaptı ve ilk 4 maçta sadece tek puan toplayan kadroyu oluşturdu. Üstelik daha ilk maçta berabere kaldı diye takımın patronu, geçen sene gençlerle çoğu zaman uyumlu bir tablo sergileyen Teknik Direktör Mustafa Er’i kaçırıp, camianın umutlarına limon sıkılmışken…

Bu arada bir parantez açmak istiyorum: Son Bursaspor Kongresi’nde Emin Adanur’un yer aldığı listenin karşısındaki adayın listesinde yer alan kuzenim Şaban Serbest ile sezon öncesi karşılaştığımda “Adanur nasıl umut var mı?” diye sorduğumda “Abi taraftarın her istediğini yapıyor, taraftar seviyor” demişti bana!

Ben de “taraftarın her istediğini yapmak, dipsiz kuyuya inmekten farkı yok” diye iç geçirmiştim! 

Nitekim Samsun maçına gelene kadar ortaya çıkan  fotoğraf bu düşüncemi doğruluyordu.

Mustafa Er’in yerine gelen Fatih Tekke hakkında kesin kanıya varmak erken ama Bursaspor gibi bir camianın yükünü kaldırabilir mi, hala emin olmamakla birlikte, Samsun’a karşı, skor 2-1’ken ve takım 10 kişi kalmışken aynı anda 3 oyuncuyu sahaya sürmek biraz cesaret ister.

Ama bu 3 oyuncu, geçen senenin banko oynayan gençlerse, cesaretten çok kararlılık ve güven unsurunu devreye sokar!

Tekrar altını çiziyor ve büyük harflerle yazıyorum: BAŞKA YERLERDE MADEN, YABANCILARIN BKUNDA BONCUK ARAMAYA GEREK YOK. BURSASPOR’UN MADENİ VAKIFKÖY, ALTYAPI!

Geçen sezonki kadroya sadece 3 deneyimli isim eklemek yeterdi, birilerinin gazına gelerek değil, akıl ve mantıkla, profesyonelce hareket etmek gerek.

Twitter hesabımdan;

“1-0'dan 3-1'e getirmek, hele 10 kişi ile hele gençler oyuna girdikten sonra, gerçekten marifet. Takımı kutluyorum, 99 numara hariç, üç fastbreakin içine etti... Ne varsa gençlerde var, diyorum ve susuyorum”

Diye yazdım…

Bursaspor’da 99 numarayı tanımadığım ve ismini telaffuz edemediğim için o şekilde yazdım, sonra adını öğrendim ve hemen arkasından; 

“99 numara Acolatse çıktığına göre bir tane daha atabiliriz”

Ve hemen arkasından Acolatse çıkıp Tekke hoca gençleri sahaya sürünce de;

“Ulan içime doğmuş be Acolatse çıktı bi tane daha atarız, dedim 4-1 gençler, özellikle gençler alkışlanır, değil mi sn @eminadanurea1 #Bursaspor'un güveneceği gençleri var...” diye ekledim…

Ve hemen Bursaspor kulübünü ve Yönetim kurulu lideri Emin Adanur’u da etiketleyerek;

“Ne varsa gençlerde var diyor susuyorum, dedim ama gençler beni susturmadı, #Bursaspor'un umudu olduklarını, yine kanıtladılar, yabancıların bokunda boncuk arayacaklarına asıl madenin altyapıda olduğunu bakalım @BursasporSk'yı yönetenler ne zaman anlayacak? @eminadanurea1” diye twit dizinini tamamladım…

Evet; soru bu: Geçen sene pişen, olgunlaşan bu gençlerin potansiyelini anlamanız daha ne olmasını bekleyeceksiniz?

Fatih Tekke hoca Acolatse’ye nasıl tahammül etti anlamadım, hele gençleri gördükten sonra sıradaki maçta nasıl bir kadro çıkaracak merak etmekteyim.

Uzun zamandır Bursaspor hakkında bir şeyler yazmaya elim varmıyordu... Samsun maçında, özellikle gençlerin devreye girmesi körelen umutlarımı tekrar yeşertti.

Bursaspor’da un var, yağ var, şeker, tuz, baharat, fırın, kepçe, tencere kazan, var oğlu var!

Marifet bu malzemelerle güzel yemek yapabilmekte. 

Samsun karşısındaki 4-1’lik ziyafetin tadı damağımızda kaldı amma ve lakin aşçının yemeğine geçer not verebilmemiz için bundan sonraki ziyafetlerine bakacaz...

@SuatOktySnck