Pazar, Aralık 28, 2014

Kağıt toplayıcısı o çocuk var ya o çocuk…

Bursa’da hava soğuk mu soğuk… Kirlilik ise cabası…
Doğal gaz pahalı, odun kömür daha ucuz, birçok gariban aile doğal gazını iptal edip eski yöntem sobalı sisteme geçti ve havayı 90’lı yılların kasvetli, zehirli günlerine döndürdü…

Ama yazımın konusu hava kirliliği değil, vahşi kapitalizmin insanlarımızı nasıl da duygusuzlaştırdığı, vicdanlarını nasıl körelttiği üzerine olacak…
Nilüfer ilçesinde bir esnafın cep telefonuyla çektiği görüntüler haber kanallarına yansıdı hemen.
Takriben 10 yaşlarında bir kağıt toplayıcısı çocuk, boyundan kat be kat büyük arabasını kontrol edip sürüklemek için çabalıyor…
Teknoloji bu kadar yayılınca her yurdum insanı içindeki gazeteci potansiyelini de açığa çıkarmış oldu. İşte, içinde gazetecilik ateşi yanan bir vatandaş, sarılıyor cep telefonuna ve yüksek pikselli kamerasını da açarak başlıyor kaydetmeye.
10 yaşlarında bir çocuk, yol kenarında atık kağıt ve naylonla yüklediği  el arabasına hükmedemiyor. Tam da o anda kahraman Türk polisi Hızır gibi yetişiyor imdadına ve bir çırpıda arabayı yola getirip çocuğun işini kolaylaştırıyor.
Buraya kadar her şey “haber niteliği taşıyor mu” sorusuna karşılık gelecek özelliklere sahip. Üstelik finalde mutlu son bile var, sanki…
Ancak asıl yöneltilmesi gereken soru şu: Bu polisler 10 yaşında çalıştırılmak zorunda kalan bu çocuğa iyilik mi yapmışlar, yoksa kötülük mü? O çocuğun yükünü omuzlaması için yardım ederken akıllarına gelmemiş mi sormak? "Evladım senin anan baban yok mu? Bu saatte okulda olman gerekmiyor mu? Seni zorla mı çalıştırıyorlar? Sen bu topladığın kağıtları nereye ve kime götürüyorsun? Senin çalışman ve çalıştırılman yasalara aykırı, seni zorla çalıştıranlara götür bakalım kimmiş bunlar?”
Bunları soruyor mu kahraman Türk polisi?
-Hayır…
-Ne yapıyor?
-Çocuğa yükünü daha rahat taşıyabilmesi için arabayı doğrultup yollarına devam ediyorlar!
Peki ya o çocuğa ne oluyor, ondan sonra ne yapıyor? Gerçekten de hakkını alabiliyor mu?
Yok… Ondan sonrası muamma…
E hani gazetecilik “5N1K” idi…
Bu çocuk “NE yapıyor?”
Peki ya diğer sorulara yanıt verilmiş mi?
Polisler yardım ettikten sonra çocuk “NEREYE” gitti, “NEREDE, NASIL” yaşıyor?

“NASIL” bu hale düştü?
“NE ZAMAN”dır bu halde?
Ve bu çocuk “KİM?”
Bir tek FOX TV haberi hazırlarken görüntünün üstünde, “10 yaşında ama okulda değil, sokakta” KJ’sini ekranın üstüne yazmakla yetiniyor!
Sorular her zamanki gibi havada asılı kalıyor, yanıt verecek bir babayiğit hala ortada yok!
Türkiye’de zaman akıyor…
Kimi malum saraylarda gününü gün ediyor, kimi de 10 yaşında vahşi kapitalizm değirmeninin en acımasız çağında/çarkında öğütülmeden var olmaya çalışıyor.
Böyle bir ülkenin parçası olduğunuz için teşekkürler hepinize(!)
FoxTV’de yayınlanan o haberin videosunu buradan izleyebilirsiniz: “10 yaşında ama okulda değil, sokakta”



Perşembe, Aralık 18, 2014

Cehenneme “hoş” geldiniz(!)

Âdem yasak meyve elmayı, Havva'nın da yardımıyla yemeye kalkınca günah işlemiş ve bunun sonucu da cennetten kovulmuştu. Tabi Havva ile beraber… Geçenlerde, arkadaşlarla oturmuş bu konuyu tartışırken şu soru ortaya atıldı: Eğer Adem ile Havva işledikleri günah yüzünden cennetten kovulduysa nereye gönderildi?

***
Dünyadan, dünya gezegeninin Türkiye ülkesinden, Bursa kentinden herkese selamlar olsun!
Bu satırları okuyan herkese merhaba…
Bu yorum, 2008’de kaleme aldığım “YOKSA CEHENNEM BURASI MI?” başlıklı yazımın güncellenmiş halidir.
Geçen gün arkadaşlarımızla yaptığımız o malum tartışmanın ardından konuyu bir kez daha buraya taşımaya karar verdim. Geçen gün değil aslında sürekli tartıştığımız bir konu bu!
Cennetten kovulan Âdem ile Havva neden dünyaya gönderildi?
***
Din adamlarının bu soruya nasıl bir yanıt vereceğini üç aşağı beş yukarı biliyoruz artık.
1800'lü yılların sonundan başlayarak insanoğlunun gelişimine ve dünyanın haline baktığımızda bu soruya yanıt vermek pek de zor olmasa gerek.
Savaş, kan ve gözyaşı…
Katledilen siyahlar, Kızılderililer, Japonlar, Yahudiler, Müslümanlar, milyonlarca masum ve günahsız…
Birinci Dünya savaşında 20 milyona yakın insan ölmüş…
İkinci dünya savaşında ölenlerin sayısı ise 45 milyonu buluyor.
Tarihin önceki sayfalarını karıştırdığımızda da farklı manzaralar çıkmıyor karşımıza. Hep kan, gözyaşı… İnsanlar insanları öldürmüş, işkenceden geçirmiş, yok etmiş. Kimi din için yapmış, kimi toprak, kimi de dünyaya hükmetmek, kendi ırkını yüceltmek ya da…
… Ya da egosunu tatmin etmek için.
Savaş, kan, gözyaşı= acı, ıstırap, azap, yok oluş…
***
Âdem ile Havva neden dünyaya gönderildi?
Yoksa burası cehennem mi?
Oysa yer yüzünde cenneti yaşayanlar da var. Ama konumuz onlar değil. Zaten cenneti yaşayanların cenneteymiş gibi yaşayabilmesi için birilerinin hayatının cehenneme dönmesi gerekiyor.
Yaşananlara bakılınca, ne anlam çıkar ki başka…
Hele şu (genel ve yerel) ekonomik krizler, hayat pahalılığı, terör bir çeşit eziyet, işkence, zulüm, azap değil mi?
Son model arabalara binen, din adamı ya da siyasetçi kisvesi altında, ceylan derisi koltuklara oturarak, dünya denen cehennemdeki azap derecesini belirleyen zebaniler olmasın sakın?
Parayı yaratarak, bir kararla bankaları batırıp uluslararası ekonomik kriz çıkaran, ülkeleri batmanın eşiğine getiren, borsa denen azap kuyuları, kapitalizm denen, toplumların kanını emen yakıcı ve yıkıcı sistemi geliştiren şeytani akla nasıl bir tanımlama yapmak uygun düşer ki?
***
Burası dünya, (dini inanışlara göre) insanoğlunun sınanacağı bir sınav bölgesiyse, Adem ile Havva cennetten kovulup neden dünyaya gönderildi?
Burası dünya gezegeni değil de dünya denen bir cehennem olmasın sakın?(!)
2015 dünyasında ve elbet Türkiye'sinde olanlara bakınca siz de cehennemi yaşadığımız duygusuna kapılmıyor musunuz?
Ekonomik krizlere, Ergenekon, Paralel yapı ve cemaat, siyasetin maskarası olmuş bir dini ideoloji, AKP, PKK, El Kaide türevi IŞİD ve Taliban terörü, ülkemizdeki trafik canavarıyla yarışan kadına arsızca uygulanan şiddete neden çözüm bulunamıyor?
Siyasetçi ya da gazeteci-yazar kılığına bürünmüş, kendine yontan, kargaşa yaratan bürokrat görünümlü, üniforma giyip aramıza karışmış bir kısım zebani değil de ne ki?
***
Dünya'da olup bitenleri algılamanıza yardımcı olacak ve mutlaka izlenemsi gereken bir belgesel film önermek istiyorum size.
Peter Joseph imzalı Zeitgeist adlı 2007 yapımı bu belgeseli Türkçe alt yazılı izleyebileceğiniz linki de ekliyorum alta: http://www.youtube.com/watch?v=EkFL7wSW9Nk

Bu belgeseli izlediğinizde dünyanın bir cehennem haline geldiğini ve tüm zebanilerin nerede toplandığını daha iyi anlayacaksınız. Başka söze de gerek kalmayacak.